ZEVKLI - Almanca'ya çeviri

angenehm
hoş
rahat
güzel
iyi
keyifli
zevkli
eğlenceli
memnun oldum
hoştu
konforlu
geschmackvoll
güzel
zevkli
lezzetli
Spaß
eğlence
eğlenmek
şaka
zevk
keyif
iyi
eğleniyorum
eğlenin
keyfi
Spaß machen
eğlenceli
zevkli
keyifli
eğlenmeye
Vergnügen
zevk
eğlence
memnun
keyif
eğlenmek
haz
keyfi
şerefi
Geschmack
zevk
lezzet
aroma
tadı
tat
bir tada
tadımlık
Freude
sevinç
neşe
zevk
keyif
memnun
memnuniyet
haz
mutluluk
eğlenceli
keyfi
vergnüglich
eğlenceli
keyifli
zevkli
erfreulich
hoş
sevindirici
keyifli
iyi
eğlenceli
mutlu
güzel
zevkli
memnuniyet vericidir
memnun
lustvoll
zevkli
begeisternd

Zevkli Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Duş yapmak gerçekten zevkli, değil mi?
Duschen macht richtig Spaß, nicht?
Çok zevkli.
Aslında, Jasonla çalışmak her zaman zevkli değildi.
Tatsächlich war die Arbeit mit Jason nicht immer ein Vergnügen.
Gelebildiğini anlamıyorum. Bir kadına nasıl zevkli.
Ich verstehe nicht, wie das einer Frau Spaß machen kann.
Ölü bir adamı kırbaçlamak zevkli değildir.
Es liegt keine Freude im Auspeitschen eines toten Mannes.
Ev Ödevi Hiç Bu Kadar Zevkli Olmamıştı.
Hausaufgaben sind noch nie so angenehm gewesen.
Çok faydalı ve zevkli bulduğum TM tekniğini öğrendim.
Ich habe die TM-Technik gelernt, die ich sehr vorteilhaft und erfreulich finde.
Zeki ve zevkli bir adam.
Ein Mann mit Intelligenz und Geschmack.
Ve de zevkli.
Und geschmackvoll.
Böylesi daha zevkli.
So macht es mehr Spaß.
Aslında onunla çalışmak hep zevkli değildi.
Tatsächlich war die Arbeit mit Jason nicht immer ein Vergnügen.
Hadi. Zevkli olacak.
Es würde Spaß machen. Komm.
Belki de düşündüğünden daha az zevkli ve daha çok masraflıdır!
Vielleicht weniger vergnüglich und teurer als du denkst!
( bir başka şeyle karşılaştırıldığında) çok kolay ve zevkli( iş)!
Es ist ihr mit Leichtigkeit und Freude gelungen!
Ve onun uygulaması çok zevkli.
Und seine Praxis so angenehm.
Daha zevkli olduğunu sanıyordum.
Ich dachte, sie hätte mehr Geschmack.
Bugün kahvaltıyı burada yapmanın zevkli olacağını düşündüm.
Ich dachte mir, es würde Spaß machen, hier zu frühstücken.
Oldukça zevkli.
Sehr geschmackvoll.
Seni gebertmek, Eddieyi gebertmekten daha zevkli olacak.
Dich abzuknallen wird mir noch mehr Spaß machen als damals Eddie.
Belki de düşündüğünden daha az zevkli ve daha çok masraflıdır.
Dann wird es weniger vergnüglich und teurer als Ihr denkt.
Sonuçlar: 350, Zaman: 0.0559

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca