Zorlamış Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Onu videoyu yapması için zorlamış olabilir.
Maddi durumu ne kadar kötüyse artık onu eve tekrar taşınmaya zorlamış.
İyi ki Jeff bu gece seni buraya gelmeye zorlamış.
Peki bu durum sizleri çok zorlamış olmalı.
Carol bir Rhodes olmaktan nefret ettiği için onu Ivy adı altında yaşamaya zorlamış.
Andrenin içinde bulunduğu durum onu treni kullanmaya zorlamış olabilir.
Assadın teğmeni Curtisin adamlarını hayatları için yalvarmaları için zorlamış ve bizzat ikisinin de kafasına sıkmış.
Içmeye zorlamış, aynı Çavuş Ross gibi. Jurel ve arkadaşları mezuniyet gecesi Shelleyi kusana kadar.
Kardeşimi bu videoyu çekmesi için zorlamış ve onun ölümünden sonra polislere onun kaçtığına ikna etmek için göstermiş olabilir.
onu boşanmaya zorlamış… daha sonra ise onu temsil eden avukatla evlenmiş.
Şansımı biraz fazla zorlamış olabilirim ve eve gidince neyle karşılaşacağını bilmiyorum.
Biri arka kapıyı kırmış. Kasayı açması için komşunu zorlamış. Sonra kafasına mermiyi dayamış.
Pirzolaya 18 krondan fazlasını ödemek istemediğimiz sürece… Svend Age Saltumu ve diğer domuz yetiştiricilerini… kendi kendine ölen, veya çok zayıf oldukları için… uyutulması gereken domuzlar üretmeye zorlamış oluyoruz.
Onları gitmeye ben zorladım. Onlar benim ailem.
Zorlama altında, John.
Zorlama yok. Atıştırmalık bir şeyler getirecek misin… yoksa vaziyeti anlaman için açlıktan ölmem mi gerekiyor?
Zorlama yok. Tabii, istersen.
Zorlama veya maniplasyondan.
Herkes egemenlik, aşağılama, zorlama ve doğru zevk için hazır olduğunu.
Zorlama sadece direnç yaratır.