Çılgınca Turkce kullanımına örnekler ve bunların Bulgarca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Çılgınca değil mi?
Kulağa çılgınca gelebilir, ama bana tişörtü verdiğinde.
O gece barda bahsettiğin çılgınca şeyi diyorum.
Sadece bu kadın hakkında bir şey bilmek istememen bence çılgınca.
Çılgınca, ha?
Biliyorum, çılgınca geliyor, değil mi?
Sakın çılgınca bir şey yapma.
Çılgınca, salakça, aptalca.
Çok çılgınca bu.
New Jerseyi sonsuza dek terk etmeden önce çılgınca bir şeyler yapacak mısın?
Yarışta beni geçtin. Çılgınca şarkı söylüyorsun.
Patricia çılgınca hareket etti.
Sakın çılgınca bir şey yapmayın.
Çılgınca, değil mi?
Haydi, çılgınca bir tahminde bulun.
Her türlü çılgınca fikirler kabul….
Bu çok çılgınca değil mi?
( Gülüşmeler)( Alkış) İstenmeyen iletileri yanıtlayınca çılgınca şeyler oluyor.
Çok romantik ama gerçeği söylemek gerekirse, her şey çok çılgınca geliyor.
Çılgınca olduğunu düşündün ama yine de gerçekleşmesine izin verdin.