ÖZGÜRLÜĞÜ - Bulgarca'ya çeviri

свободата
özgürlük
özgür
serbest
свободна
özgür
serbest
boş
müsait
hür
özgürlük
free
bedava
ücretsiz
bekar
освобождението
özgürlüğü
özgürleştirmek
kurtuluşu
право
hukuk
direk
dümdüz
düz
hakkı
doğruca
yetkisi
hakkına sahiptir
izni
hakla
освобождаването
salınmasını
serbest bırakılması
tahliye
kurtarmak
salıverilmesi
salınımı
özgürlüğü
özgür bırakmak
свобода
özgürlük
özgür
serbest
свободи
özgürlük
özgür
serbest
свободен
özgür
serbest
boş
müsait
hür
özgürlük
free
bedava
ücretsiz
bekar
свободната
özgür
serbest
boş
müsait
hür
özgürlük
free
bedava
ücretsiz
bekar
свободното
özgür
serbest
boş
müsait
hür
özgürlük
free
bedava
ücretsiz
bekar
правото
hukuk
direk
dümdüz
düz
hakkı
doğruca
yetkisi
hakkına sahiptir
izni
hakla

Özgürlüğü Turkce kullanımına örnekler ve bunların Bulgarca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
Basın özgürlüğü tüm demokratik toplumların temel ilkesidir.
Свободната преса е в основата на всяко демократично общество.
Kadınlar özgürlüğü vardı.
Имаше освобождение на жените.
Biliyorum artık ben asla özgürlüğü olmayan bir erkeğim.
Вече знам- човек никога не е свободен.
Basın özgürlüğü demokrasisi gelişmiş bir ülke için önemlidir.
Свободната преса е много важна за съществуването на демократичната държава.
Siyahların özgürlüğü vardı. Kadınlar özgürlüğü vardı.
имало освобождение на черните, имаше освобождение на жените.
Tanrı bize seçme özgürlüğü verir.
Бог ни е дал правото на избор.
Uluslararası Basın Özgürlüğü Günü.
Международен ден на свободната преса.
Barışçıl toplantı özgürlüğü;
Правото на мирно събрание;
Siyahların özgürlüğü vardı.
имало освобождение на черните.
Sadece yayınlanmış özel bir an Bize ön yargılı olma özgürlüğü vermez.?
Че личен момент е бил направен публичен не ни дава правото да съдим"?
Ama ben özgürlüğü kendime gelin aldım.
Но СВОБОДАТА е моята булка.
Evlenmemi istediğinizi biliyorum ama ben özgürlüğü kendime gelin aldım.
Аз знам че ти искаш да се ожениш… но СВОБОДАТА е моята булка.
Bütün kadınların özgürlüğü için buradayız.
Мисля за свободите на всички жени.
Özgürlüğü tadıp duygularımızı paylaşacağımız bir yer.
Място, където можеме да се чувстваме свободни да споделим чувствата си.
Onların özgürlüğü sana hediyem olacak.
Тяхното освобождаване ще бъде моя подарък за теб.
Rencide edilmeme hakkıyla ifade özgürlüğü hakkı çatışmasına ne demeli?
Какво да кажем за правото на свободно изразяване срещу правото да не бъдеш обиждан?
Çünkü birinin özgürlüğü bir diğerinin özgürlüğünü kısıtlar.
Правата на един ограничават свободата на всички останали.
Ancak ifade özgürlüğü hakkın cinayet işleyebileceğin anlamına gelmez.
Но правото за свободно изразяване не се простира до убийство.
Tüm dünyada işlem özgürlüğü.
Свободните работни места по целия свят.
Benim Sean adında bir üvey kardeşim vardı,'' Irak Özgürlüğü Harekatı'' sırasında öldü.
Имах полу-брат, който умря в операцията"Свободни иракчани".
Sonuçlar: 1301, Zaman: 0.0541

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Bulgarca