BAŞINDA - Bulgarca'ya çeviri

в началото
başında
başlangıçta
başta
ilk
önce
önceleri
başladığında
öncelikle
en baştan
по-рано
daha önce
erken
önceden
daha önceden
sabah
demin
başlarında
начело
yetkili
başta
başında
liderliğindeki
başkanı
önde
на главата
kafa
başına
kafatası
ръководи
yönetiyor
başında
işletiyor
yürütüyor
lideri
başkanlık
sorumlu
yönetir
önderlik
yürütme
шеф
patron
şef
amir
chef
baş
başkanı
müdürü
започва
başlıyor
başlayacak
başlangıcı
bir başlar
оглавява
başkanı
başında
lideri
на чело
çello
başında
alnımın
главният
baş
ana
genel
şef
başlıca
asıl
esas
büyük
temel
en önemli

Başında Turkce kullanımına örnekler ve bunların Bulgarca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
Başında ben duracağım.
Ще се погрижа сам.
Soruşturmanın başında ben varım.
Аз съм главният следовател.
Başında tacı olan bir kertenkele.
Това е гущер с корона на главата.
Kortejin başında dostumuz Septime var. Çok güzel bir sarışın tarafından yakından takip ediliyor.
На чело на кортежа, приятелят ни Септим следван непосредствено от една прекрасна блондинка.
Şimdi Portekiz milli takımının başında.
В момента ръководи националния отбор на Португалия.
İnan bana, çok geçmeden o bölümün başında sen olacaksın.
Повярвай ми, много скоро ще станеш шеф на отдел.
Birleşmiş Milletler İş Başında!
Започва работа в ООН!
Bilin bakalım, listesinin başında kim var?
Познайте, кой оглавява списъка?
Bak ben burada dağ başında iki yıl daha bekar kalmam.
Не мога да остана сам още две години в планината.
Dallastaki güvenliğinizin başında ben varım efendim.
Началник съм на охраната Ви тук в Далас, госпожо.
Bölümün başında kim var bakın.
Я виж, кой е главният на отдела.
Majestelerinin tacının şu geyiğin başında olduğunun farkında mısın?
Знаеше ли че царската корона на Нейно Величество е на главата на лоса ти?
Masanın başında koltuğun seni bekliyor.
Столът на чело на масата те чака.
Ve Carrie işlerin başında.
И Кери ръководи нещата долу.
Genç kız iş başında.
Междувременно младата датчанка започва работа.
Dr Kelly, Nükleer Kaçakçılık Grubunun başında.
Д-р Кели оглавява групата за"Ядрени саботажи".
Tanrım, adam ailenin başında.
Господи, той е шеф на фамилията.
Sürekli bilgisayarın başında zaman geçirirdi.
Той прекарваше много време сам пред компютъра си.
Başında ciddi yaralanma var.
Има сериозна травма на главата.
Bu tesisin başında benim olduğumu bilmiyor muydun?
Не знаехте ли, че съм началник на това учреждение?
Sonuçlar: 1133, Zaman: 0.0783

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Bulgarca