BASIN - Bulgarca'ya çeviri

пресата
basın
basının
gazeteciler
medya
matbaa
натиснете
basın
tıklayın
tuşlayın
tuşuna basın
basarsanız
bastır
düğmesine tıklayın
медиите
medya
basın
basına
gazeteciler
basınına
media
на печата
basın
mührü
yazdırma
of print
baskı
прес
press
basın
pres
basını
журналистите
gazeteciler
basın
muhabirler
gazetecilik
журналистическата
gazetecilik
basın
gazeteci
репортерите
muhabirler
gazeteciler
basın
haberciler
медийни
medya
basında
basın
press
медийте
медийно
медиа

Basın Turkce kullanımına örnekler ve bunların Bulgarca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
Basın kartına sahip olman sana olay yerine müdahale hakkı vermez.
Журналистическата карта не ви дава право да пипате местопрестъпление.
Basın binanın etrafını sarmış durumda.
Журналистите са обградили сградата.
Yani ona ulaşmanın en iyi yolu basın aracılığıyla olabilir.
Може би най-добрият начин да стигнем до него е чрез медиите.
Basın Hidrolik Kat.
Натиснете Хидравлични Етаж.
Basın sürekli peşimizde.
Пресата ме гонеше непрекъснато.
Basın Özgürlüğü Arnavutlukta Sorun Olmaya Devam Ediyor.
Свободата на печата продължава да бъде проблем в Албания.
Basın beni çiğ çiğ yer.
Репортерите ще ме изядат жив.
Plowdenın onlara karşı yürüttüğü basın kampanyası yüzünden üstü kapalı konuşuyorlar.
Разговарят с евфемизми. Заради журналистическата кампания на Плауден срещу тях.
Basın nerede?
Къде са журналистите?
Avrupa Konseyinden basın özgürlüğü ve gazetecilerin korunması için rehber.
Съветът на Европа прие насоки за защита на медийната свобода и журналистите.
Jacke basın kartı verdim Conradın rezil olduğunu görebilsin diye.
Дадох на Джак прес пас за да стане свидетел и види унижението на Конрад.
Dinle, üniformalılar onları geride tutuyor ama basın çıldırıyor.
Слушайте, имам униформени които ги задържат, но медиите са полудели.
Klavyede‘ Windows tuşu+‘ R tuşuna aynı anda basın.
Натиснете едновременно клавишите"Windows" и"R" на клавиатурата.
Bu gece basın burada.
Пресата ще е тук довечера.
Basın senin evinde ne yapıyor?
Какво правят репортерите в твоята къща?
Basın nasıl kordonu geçebildi?
Как журналистите са минали през загражденията?
Lütfen, basın kartlarınızı kaybetmeyin.
Моля, не губете журналистическата си карта.
Bu basın özgürlüğü meselesidir.
Под въпрос е медийната свобода.
Hayır, Basın Bürosu turu için kalmıyorum.
Не, няма да остана за обиколката на прес офиса.
Jamesi öldürürse, akşam haberlerinde basın yakamıza yapışır.
Ако убие Джеймс, медиите ще ни разкатаят в новините в 18 ч.
Sonuçlar: 1174, Zaman: 0.069

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Bulgarca