Deşifre Turkce kullanımına örnekler ve bunların Bulgarca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Deşifre et diye verildi, oku diye değil.
Fakat deşifre edilmemiş.
Mesajı deşifre etmek için onu kullan.
Deşifre edilmiş versiyonu oku.
Bunu billmiyoruz ama yazılar deşifre edilirse, belki bu sorunun yanıtını verebiliriz.
Bunları deşifre edeceğim şimdi.
Göreviniz deşifre makinesini geri getirmek.
Örgütü deşifre edeceğiz.
Numaralı odadakiler Scheerın emirlerini deşifre etmişlerdi.
Yoksa, deşifre oluruz.
Yunanca çevirmeninin tarifini doğru deşifre ettiysem.
Sadece sahibi deşifre edebilir.
Hâlâ deşifre edilmesi gereken birkaç yüz gigabayt var ama en azından bunu deşifre edebildim.
Birkaç gün önce Japonların, şüphelerimizi doğrulayan mesajlarını deşifre ettik.
Bakalım bu İnci ayetini deşifre edebilecek miyiz.
Beni elektroensefalografi cihazına bağlar ve düşüncelerimi deşifre edersin.
Geçen gün, internette'' Max'' olarak bildiğimiz bir Çekten gelen… bir mesajı deşifre ettik.
İngiliz ve Fransız bilim adamlarının kadim Mısır yazısını deşifre için kullandığı önemli ipuçlarını sağladı.
Peki, bilmiyorsanız Alman iletişimini nasıl deşifre edeceğinizi sanıyordunuz?- Almanca bilmiyorum öyle mi?
Bu imajları deşifre edebilirsek, annenin durumunun travmatik bir olayla bağlantılı olup olmadığını belirlememiz mümkün olabilir.