KIZGIN - Bulgarca'ya çeviri

сърдит
kızgın
öfkeli
sinirli
huysuz
kızdırıyor
гневен
kızgın
sinirli
öfkeli
гняв
öfke
sinir
kızgın
gazabı
ядосан
kızgın
sinirli
öfkeli
kızmış
sinirlenmiş
kızar
бясна
kızgın
sinirli
sinirlendi
öfkeli
kızmış
çok
се сърдиш
kızgın
kızmadın
kızıyorsun
sinirlendiriyor
dargınlık
разгневени
kızgın
öfkeli
kızan
разстроена
üzgün
kızgın
üzülmüş
sinirli
kızmış
altüst
üzdüğünü
sinirlendiğini
е бесен
çok kızgın
kızdı
kızgın olduğunu
çok sinirli
çok kızdı
çok sinirlendi
çok öfkelendi
разярени
kızgın
öfkeli

Kızgın Turkce kullanımına örnekler ve bunların Bulgarca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
Birkaç kızgın arıdan rahatsızlık duymuyorlar.
Те не се притесняват от няколко разгневени пчели.
Yeterince kızgın görünüyor.
Звучи сякаш таи достатъчно гняв.
Bana hala kızgın mısın, Kato?
Още ли ми се сърдиш, Като?
Kızgın olan Tanrı.
Бог е гневен.
Sanırım sana kızgın olmalıyım. Bana bunu sorgulattığın için.
Май съм ти сърдит, защото ме карап да го поставям по въпрос сега.
O davayı soruşturmayı bırakmadığım için ne kadar kızgın olduğunu hatırlıyor musun?
Помниш ли колко беше бясна, че не спирах да разследвам случая?
Kızgın olmanı anlıyorum.
Разбирам, че си разстроена.
Ona yatırım yaptığı toprakların kızgın Kızılderililerle dolu olduğunu söyle.
Кажи му, че инвестира в земя, пълна с разярени, червени хора.
Babam herkese kızgın. Cevap istiyor.
Татко е бесен на всички и иска отговори.
Donnaya kızgın falan değilim.
I Don Г-т имат гняв Donna.
Deniz kızları ve kızgın intikamcı hayaletler arasında büyük fark var.
Има голяма разлика между русалки и разгневени отмъстителни призраци.
Bana kızgın değilsin, değil mi?
Не ми се сърдиш, нали?
Sana kızgın değilim, Randy, Devlete kızgınım.
Не съм сърдит на теб, Ранди. А на правителството.
Kızgın ve sorunlu bir genç.
Гневен и проблемен младеж“.
Zack ile evli olduğunu öğrendiği için bana kızgın.
Бясна ми е, защото научи, че е омъжена за Зак.
Serena, kızgın olduğunu biliyorum.
Серена, знам, че си разстроена.
Yattıklarına ceza ödemiyor, kızgın kocalardan birinden kurşun yemiyor.
Няма искове за издръжка. Никакви огнестрелни рани от разярени съпрузи.
Hala kızgın.- Kimin umurunda?
Той все още е бесен.
Yapımı 12 kızgın adam….
Дванадесет разгневени мъже.
Annem konusunda hâlâ kızgın değilsin, değil mi?
Нали не се сърдиш още за онова с майка ми?
Sonuçlar: 1912, Zaman: 0.078

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Bulgarca