Kızgın Turkce kullanımına örnekler ve bunların Bulgarca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Birkaç kızgın arıdan rahatsızlık duymuyorlar.
Yeterince kızgın görünüyor.
Bana hala kızgın mısın, Kato?
Kızgın olan Tanrı.
Sanırım sana kızgın olmalıyım. Bana bunu sorgulattığın için.
O davayı soruşturmayı bırakmadığım için ne kadar kızgın olduğunu hatırlıyor musun?
Kızgın olmanı anlıyorum.
Ona yatırım yaptığı toprakların kızgın Kızılderililerle dolu olduğunu söyle.
Babam herkese kızgın. Cevap istiyor.
Donnaya kızgın falan değilim.
Deniz kızları ve kızgın intikamcı hayaletler arasında büyük fark var.
Bana kızgın değilsin, değil mi?
Sana kızgın değilim, Randy, Devlete kızgınım.
Kızgın ve sorunlu bir genç.
Zack ile evli olduğunu öğrendiği için bana kızgın.
Serena, kızgın olduğunu biliyorum.
Yattıklarına ceza ödemiyor, kızgın kocalardan birinden kurşun yemiyor.
Hala kızgın.- Kimin umurunda?
Yapımı 12 kızgın adam….
Annem konusunda hâlâ kızgın değilsin, değil mi?