Parkta Turkce kullanımına örnekler ve bunların Bulgarca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Parkta kimliği belirlenemeyen bir erkek bulundu…''.
Bu Finsburg Parkta yaktığı gitar.
Üsküp şehir merkezinde parkta dolaşan çiftler görülüyor.
Wow, parkta bir yaprak.
Gece parkta ölü olarak bulunmuş.
OConnor Parkta bir göl var.
Bu öğlen Gramercy Parkta.
İki kadını da parkta bırakmış.
Şirin Niconun Freeway Parkta sattığını söyledi.
İlk başta kızın ve bebeğin parkta olduğunu düşündük.
Hayatlarına renk katmak isteyen çift parkta seks yapıyor.
Bu cep telefonundaki GPS sadece Astor Parkta çalışıyor.
Hepsi parkta uyumaktadır.
AcarVadi sakinleri Uður Parkta hem saðlýk hem huzur bulacak.
Ricketts buradaydı. Parkta. Bu ofiste!
Dedemler Kilderry Parkta yaşıyordu, o yüzden onu çok sık görüyordum.
Geçen gün parkta kendin söyledin, ben buyum.
Bu akşam parkta yeni gelenler için bir parti olacak.
Bu, John Mayne parkta vurulmadan birkaç dakika önce çekilmiş.
Oto parkta çalışıyordu.