SATMAK - Bulgarca'ya çeviri

да продам
satmak
satarım
satacağım
satacak
satış
продажба
satış
satmak
satılık
pazarlama
да продавам
satmak
satarım
satıyor
продаване
satmak
satışı
да продаваш
satmak
satarım
satıyor
продан
satılık
satmak
търгуват
ticaret
satmak
да продаде
satmak
satarım
satacağım
satacak
satış
да продава
satmak
satarım
satıyor
да продадем
satmak
satarım
satacağım
satacak
satış
да продадеш
satmak
satarım
satacağım
satacak
satış
продажбата
satış
satmak
satılık
pazarlama
да продават
satmak
satarım
satıyor
продаването
satmak
satışı
продажби
satış
satmak
satılık
pazarlama

Satmak Turkce kullanımına örnekler ve bunların Bulgarca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
Senin işin Nicoleu öldürmeye çalışan kişiyi bulmak, elma satmak değil.
Работата ти е да откриеш, кой се опитва да убие Никол, не да продаваш ябълки.
Belki de sadece satmak değil.
Вероятно не просто търгуват.
Bana satmak istediğini söyledi sonra ona tokat attım.
Тя ми каза, че иска да продава, аз я плеснах и.
Bir ay önce bana gelip bir bilgi satmak istedi.
Тя дойде при мен преди месец с информация, която искаше да продаде.
Bebek satmak için.
За продажба на бебета.
Satmak için kıl mı getirdin?
Носиш коса за продаване?
Asıl 4,000 Amerikalı evlerini terk edemezken, dışarıda sosisli satmak canice.
Престъпно е да продаваш хотдог докато 4, 000 американци не могат да напуснат домовете си.
Burası çalıştığım yer ayrıca meyhaneyi Maarten DeJonga satmak zorunda kaldım.
Тук работя сега, в кръчмата, която бях принудена да продам на Марин ДеЙон.
Binayı satmak zorundayız.
Трябва да продадем сградата.
O, şirketini satmak istemedi… bu onun mirasıydı.
Татко не искаше да продава компанията, те беше неговият завет.
Lou New Yorka dönebilmek için Heartlandı satmak istiyor!
Лу иска да продаде Хартланд, за да се върне в Ню Йорк!
Düğme satmak erkek işi değil.
Продажба на копчета не е мъжка работа.
Kiralamak için mi, yoksa satmak için mi?
За купуване или за продаване?
Gösterişli bir bowling topu alabilmek için bütün Apple hisselerimi satmak istiyorum.
Искам да продам акциите си на Епъл, за да си купя една готина топка за боулинг.
Mesela ev-ev gezip, ansiklopedi satmak gibi.
Като, да ходиш от дом на дом и да продаваш енциклопедии.
Evi satmak mı istiyorsun?
Искаш да продадеш къщата?
Ve uçağı satmak zorunda kalmayacağız.
И няма да трябва да продадем самолета.
Belki satmak istemediği için onu zorla gönderdiler.
Или… може би са го изритали защото не е искал да продава.
Evimizdeki maçlarda her oyuncu en az on bilet satmak zorunda.
Всеки играч трябва да продаде поне 10 билета за домакински мач.
Satmak için değil.
Не за продажба.
Sonuçlar: 825, Zaman: 0.1103

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Bulgarca