SEN - Bulgarca'ya çeviri

ти си
sensin
sen
olduğunu
bir adamsın
а ти
ve sen
peki sen
ve siz
değil mi
ve siz de
за теб
senin için
sana
sizin için
sana göre
сте
çok
sizsiniz
değil mi
sensin
iyi
olduğunuz için
olduğunuzu
iseniz
мислиш
bence
sanırım
düşünüyorum
galiba
sanırım bu
sanirim
herhalde
мисля
bence
sanırım
düşünüyorum
galiba
sanırım bu
sanirim
herhalde

Sen Turkce kullanımına örnekler ve bunların Bulgarca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
Bu yüzden, burada oturacağım ve sen anlatana kadar bekleyeceğim.
Така че мисля да седна тук… и да изчакам докато станете готова да разказвате.
Bunu söylemek benim için zor ama sen haklıydın.
Много ми е трудно да го кажа, но мисля, че беше права.
Ya da sen kendine her ne diyorsan.
Или както, по дяволите, се наричаш сега.
Kendimi zayıf hissettim sen ve Luke çok mutluydunuz ben keyfinizi kaçırmak istemedim.
Чувствах се слаба и… С Люк бяхте толкова щастливи и не исках да го провалям.
Sen ve kardeşinin mutluluğu.
Щастието на теб и брат ти е единственото,
Fark ettin mi bilmiyorum ama sen ne yaşıyorsan ben de yaşıyorum.
Не знам дали си забелязал, но твоите преживявания са и мои.
Hey, ben sen konuşurken bölmemiştim, neyse.
Ей, аз не те прекъсвах, докато споделяше. Както и да е.
Hey, nesin sen, kör mü?
Хей, да не си сляп?
Herkes sen ve kardeşinin sahip olduğu şekilde büyüyecek kadar şanslı değil.
Не всички са имали късмета да израснат като теб и брат ти.
Ve ikincisi, sen benim sadece sevgilim
И второ, ти не си просто мой любовник,
Sen, ben ve Charlieyle bugün görüşmek istiyor.
Иска днес да се срещне с теб, мен и Чарли.
İnan bana vaktinde sen çok daha beterdin.
Повярвай ми, беше много по-зле по твое време.
Sen babamı öldüren canavarlardan biri misin?
Ти ли си едно от чудовищата, убили баща ми?
Özellikle, bilirsin, sen ve bu Godfrey senin soyundan.
Е, по-точно, както знаеш, без теб и кръвната ти линия на Годфри.
Sen kendi işini yapıp bizim de kendi işimizi yapmamıza izin vermelisin.
Върши си твоята работа, и ни остави нас да си вършим нашата.
Beni affet, Randall, ama sen ne hakkında konuşuyorsun Allah aşkına?
Прости ми, Рандал, но за какво, по дяволите, говориш?
Sen tanıştırma için para alıyorsun, Petey.
На теб ти се плаща, за да ги запознаеш, Пийти.
Ben sen değilim, Ryan da babam değil.
Аз не съм като теб, а Раян не е като татко.
Ve sen hala o günü hatırlamıyorsun?
И още ли не си спомняш нищо за този ден?
Kevin sen ne yaptın?
Кевин, какво, по дяволите, направи току що?
Sonuçlar: 142467, Zaman: 0.0704

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Bulgarca