Zorundasınız Turkce kullanımına örnekler ve bunların Bulgarca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Kızlar, bu akşam siz kapatmak zorundasınız.
Dolayısıyla eleştirel olmak zorundasınız.
Bu savaşa bensiz gitmek zorundasınız.
Bu maskeleri uygularken bazı kurallara uymak zorundasınız.
Çok sağ olun bayım ama korkarım ki hapse girmek zorundasınız!
Herşeyi kol ve bacaklarınızla yapmak zorundasınız.
Ama yasaya uymak zorundasınız.
Ama bazen risk almak zorundasınız.
Bu şehirde zorundasınız.
Bana inanmak zorundasınız. Sadece sizin için en iyi olanı istiyorum.
Oyunun kurallarını öğrenmek zorundasınız ve sonra da herkesten iyi oynamayı''.
Cevaplamak zorundasınız, Sör Edward.
Bilgeliği ve güçlü hisleri, çalışmaya dönüştürmeyi öğrenmek zorundasınız.”.
Bütün hayatı anlamak zorundasınız, sadece onun küçük bir parçasını değil.
Dayanmak zorundasınız çünkü sizler olmadan özgür bir Polonya olamaz.
Zorundasınız aslında.
Bir hafta içinde ülkeyi terk etmek zorundasınız….
Size yemek de vereceğim, ama sonra gitmek zorundasınız.
Şimdi odanıza dönmek zorundasınız.
Bilmece gibi mi konuşmak zorundasınız?