ZORUNDASINIZ - Bulgarca'ya çeviri

трябва
gerek
lazım
zorunda
gerekiyor
hemen
mutlaka
ще се наложи
gerekecek
zorunda
gerek
gerekebilir
необходимо
gerekli
gerek yok
gereken
zorunda
gerekir
gerekmektedir
gerekiyor
ihtiyacı
şart
налага се
zorundayım
gerekiyor
gerek
mecbursun
длъжен
gerek
mecbur
zorunda
görevim
yükümlüdür
borçlu
zorunluluğu
нужно
zorunda
gerek yok
gerekmiyor
gerekli
ihtiyacın
lazım
yok
mecbur
трябваше
gerekiyordu
zorundaydım
gerekirdi
gereken
lazımdı
yapman gereken
güya
bence
sözde
mecburdum
длъжни
gerek
mecbur
zorunda
görevim
yükümlüdür
borçlu
zorunluluğu

Zorundasınız Turkce kullanımına örnekler ve bunların Bulgarca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
Kızlar, bu akşam siz kapatmak zorundasınız.
Момичета, ще се наложи вие да затворите тази вечер.
Dolayısıyla eleştirel olmak zorundasınız.
Необходимо е да бъдете критични.
Bu savaşa bensiz gitmek zorundasınız.
Ще се наложи да вървите без мен.
Bu maskeleri uygularken bazı kurallara uymak zorundasınız.
При прилагането на маските е необходимо да се спазват някои правила.
Çok sağ olun bayım ama korkarım ki hapse girmek zorundasınız!
Благодаря, но ще се наложи да ви вкарам в затвора!
Herşeyi kol ve bacaklarınızla yapmak zorundasınız.
Ще се наложи всичко да правите с ръце и крака.
Ama yasaya uymak zorundasınız.
Но вие сте длъжна да спазвате закона.
Ama bazen risk almak zorundasınız.
Понякога се налага да поемате рискове.
Bu şehirde zorundasınız.
В този град се налага.
Bana inanmak zorundasınız. Sadece sizin için en iyi olanı istiyorum.
Трябва да ми повярвате, че искам само най-доброто за вас.
Oyunun kurallarını öğrenmek zorundasınız ve sonra da herkesten iyi oynamayı''.
Трябва да изучиш правилата на играта и след това да я играеш най-добре от всички.
Cevaplamak zorundasınız, Sör Edward.
Задължен сте да отговорите, сър Едуард.
Bilgeliği ve güçlü hisleri, çalışmaya dönüştürmeyi öğrenmek zorundasınız.”.
Трябва да се научите да трансформирате мъдростта и силните чувства в работа.
Bütün hayatı anlamak zorundasınız, sadece onun küçük bir parçasını değil.
Поглеждайте на живота си като едно цяло- не единствено трудните му части.
Dayanmak zorundasınız çünkü sizler olmadan özgür bir Polonya olamaz.
Вие трябва да издържите, защото без вас свободна Полша няма да я има.
Zorundasınız aslında.
Да, всъщност си.
Bir hafta içinde ülkeyi terk etmek zorundasınız….
Те трябва да напуснат страната до една седмица.
Size yemek de vereceğim, ama sonra gitmek zorundasınız.
Аз ще ви дам храна. Но тогава вие трябва да отидете.
Şimdi odanıza dönmek zorundasınız.
Върнете се в стаята си.
Bilmece gibi mi konuşmak zorundasınız?
С гатанки ли трябва да ми говорите?
Sonuçlar: 1240, Zaman: 0.0844

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Bulgarca