Bütün Turkce kullanımına örnekler ve bunların Ingilizce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bu, bütün Birleşik Devletlerin üç katı büyük bir alan.
Bütün kızlar bitirdi!
Bütün gün seni bekleyemeyiz!
Sen benim bütün ilgime sahipsin.
Bütün dünya esnedi.
Kurbanın bütün eşyaları bu herifteydi.
Bütün güç ondaydı.
Bütün gün burada kalamayız.
Yakında sınıfımdaki bütün erkekler sizinle flört edecek.
Seni bu akşam sürüklediğim bütün boklar için çok özür dilerim.
Bütün herseyi kastediyorum.
Bütün bulutlar tepenin ardından geldi
Bütün mücevherlerimi, her şeyimi aldın zaten.
Hadi. bütün gün seni bekleyemeyiz.
Bütün şövalyeler ona saldırıyor.
Bütün bunlar sanki kocaman bir işaretmiş gibi geliyor.
Bütün bu olanaksız şey bir hıçkırık.
Bütün çalışanlar temiz görünüyor.
Bütün o aletleri nasıl içeri soktular?
Bütün çikolataları sana vereceğim, tamam mı?