BULUTLARA - Ingilizce'ya çeviri

• clouds
• cloud

Bulutlara Turkce kullanımına örnekler ve bunların Ingilizce çevirileri

Bulutlara gireriz'', Bu bir havaalanı olmalı.
We enter the clouds, that's got to be an airfield.

Bir anlığına bulutlara savruldun. Şimşek mi?
You were plugged to a cloud for an instant. Lightning?

İşin bittiğinde, bulutlara doğru yelken açıp gidecek misin?
When you're finished, will you just sail away into the clouds?

Dron bulutlara girince onu kaybeder.
Where the drone will lose him in the clouds.

Bulutlara giriyorlar! Bu piçlerin!
They're pulling into the clouds!

Bulutlara Dalmak mı? Ne?
What? Step into the clouds?

Bulutlara ve çiçeklere güzelliği benziyor.
It likens beauty to clouds and flowers.

Her günü bulutlara ve gökyüzüne bakarak geçirdim.
I just spent every day staring at the clouds and sky.

Köpüğü bulutlara benziyor.
The foam is like a cloud.

Beni bulutlara uçur.
Take me where we cloud.

Bulutlara yönel! Savaş Yerlerine!
Head for the clouds! Battle Station!

Uyan. Bulutlara bak. Hey, Jimmy.
Jimmy, wake up and look at the clouds. Hey, Jimmy.

Uyan. Bulutlara bak. Hey, Jimmy.
Hey, Jimmy. Jimmy, wake up and look at the clouds.

Mazi bulutlara benzer.
The past is like clouds.

Ve bulutlara dalmış. jetleri geçmiş.
And past the jets and into the clouds.

Ve bulutlara dalmış. jetleri geçmiş.
And into the clouds. and past the jets.

Ormanlardan geçip… bulutlara yükselen çok yüksek dağlara tırmanacağız.
Have to cut through jungles… and climb mountains so high they rise above the clouds.

Her zaman yağmur yağacakmış gibi görünür. Eğer yalnızca bulutlara bakarsan.
It always looks like rain if you only look at the clouds.

Bunlar Dünyadaki bulutlara benzemezler.
They're not like clouds on Earth.

Düzey on, bulutlara girip çıkıyor.
Level at ten, ducking in and out of the clouds.