DIRSEKLER - Ingilizce'ya çeviri

• elbows
• elbow

Dirsekler Turkce kullanımına örnekler ve bunların Ingilizce çevirileri

Aferin. Dirsekler masaya konmaz.
Elbows off the table. Good.

Dirsekler masaya konmaz. Aferin.
Elbows off the table. Good.

Dirsekler masaya konmaz. Aferin.
Good. Elbows off the table.

Aferin. Dirsekler masaya konmaz.
Good. Elbows off the table.

Ýþte þimdi dirsekler arasýndaki çizgideyiz.
A line between the elbows. And here we have.

Ýþte þimdi dirsekler arasýndaki çizgideyiz.
And here we have… a line between the elbows.

Dirsekler masanın üstünde olmalı ve ani hareket yapmak yok.
Both elbows on the table, no sudden movements.

Dirsekler masaya.
Elbows off the table.

Tokatlar, yumruklar, dirsekler.
The slaps, the punches, the forearm.

Kibar bir toplulukta dirsekler masaya konmaz.
Elbows off the table in polite society.

Pekâlâ, ellerini yukarı kaldır, dirsekler içeri sonra da ellerini, kapı tokmağını çevirir gibi çevir.
All right… get your hands up, elbows in, and then you want to turn your hands like you're opening a doorknob.

geniş apart bacaklar, dirsekler belde, uzaklaşıyorsun izlerken söyledi rakam.
legs wide apart, elbows akimbo, watching the receding figure.

kollar ve dirsekler üzerine konsantre olurlar.
the fingers, hands, arms, and elbows.

hep popolar ve dirsekler vardı.
it was all asses and elbows.

Sen dirsekler, ayaklar, tırabzanlar, itfaiye vanaları
You search knees, feet, banisters… fire hydrants

Bu dirsekler ile ilgili neyin yanlış gittiğini öğrenmek için pazartesiye kadar beklemem gerekecek.
I will have to wait until Monday to find out what went wrong with the joints.

Benim dirseklerim dokunulmaz!
My elbows are untouchable!

Benim dirseklerim keskin!
My elbows are sharp!

Dizler dirsekle unutulmasın!
Elbows to knees as you go!

Annem sırf dirseklerim benzediği için şanslısın derdi.
Mom used to say I got lucky and only got your elbows.