Gözlükler Turkce kullanımına örnekler ve bunların Ingilizce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Beyler, gözlükler. Bu hayırlı bir an.
Hatta harika gözlükler takacaksın.
Tetiği çok hassasmış… bu gözlükler de her şeyi mavi gösteriyor.
Güzel gözlükler. Güzel gözlükler.
Bunlar termal gözlükler.
Kasıklarındaki tüm kemikler, kıracağım şey bu. Çamurlu gözlükler.
Bu hayırlı bir an. Beyler, gözlükler.
Westchesterda bir adam kafa karıştıran gözlükler kullanarak yapıyor.
Music Kırık gözlükler heryerde, insanlar merdivenlere işiyorlar Music.
Gündüz, evin içinde havalı gözlükler takmak falan.
Burada, önce gözlükler, sonra kasklar.
Rüzgar montu ve havalı gözlükler takıp kapıları çarpıyor olman gerekmez miydi?
O gözlükler Sally Blakeinkiler gibi kayıt cihazı değildir umarım.
Gözlükler gerçeği görmesini sağlayacaktır ama bu gerçek sancılı olabilir.
Gözlükler çıksın, kapa gözlerini.
Siyah gözlükler kör meslektaşımın gözlerini örter.
Gözlükler olmadan hiçbir şey göremiyorum.
Gözlükler için çok sağ ol.
Harika… parlak gözlükler 2 dolar… işte.
Her yerde giyilebilen aşırı büyük gözlükler… benim fikrim, benim fikrim!