GEÇERLI - Ingilizce'ya çeviri

valid
geçerli
mantıklı
geçersiz
muteber
current
mevcut
akıntı
güncel
geçerli
cari
şuanki
akim
şu anki
akım
şimdiki
good
iyi
güzel
harika
uslu
sağlam
sevindim
effective
etkin
efektif
geçerli
tesir
etkili
verimli
yürürlükte
viable
uygun
canlı
geçerli
uygulanabilir
sürdürülebilir
tutarlı
probable
muhtemel
olası
geçerli
makul
büyük ihtimalle
admissible
geçerli
kabul edilebilir
makul
delil
same
aynı
ayni
tıpkı
ayn
legitimate
meşru
yasal
gerçek
geçerli
mantıklı
kanuni
legalleştirmek için
applicable
uygun
geçerli
uygulanabilir
i̇lgili
is true

Geçerli Turkce kullanımına örnekler ve bunların Ingilizce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Geçerli renk şemasını kaydet.
Save the current color scheme.
Ancak başkaları fiyat artışları için geçerli nedenler görüyorlar.
Others, however, see valid reasons for the price hikes.
Aslında bu bütün kamuoyu için geçerli.
Actually, it applies to the general public.
Sanırım anlaşmamız hala geçerli. O zamana kadar.
Well, until then, I will assume our deal still holds.
Bu kalıcı bir şeyler yaratmak isteyen, yazarlar için de geçerli.
Who hope to create something lasting. It's true for writers, too.
Hancock. Bu sizin için de geçerli, Mr. Wilson.
That goes for you too, Mr. Wilson. Mr. Hancock.
Bunu hâlâ yapabilir misin? Teklifim geçerli.
Offer stands. Hey, can you still do this?
Geçerli Bileşen.
Current Component.
Söz konusu değişiklikleri 2012de yapılacak bir sonraki seçimlere kadar geçerli olacak.
The amendments will be valid until the next elections in 2012.
sorum hâlâ geçerli.
I think the question still applies.
Sanırım anlaşmamız hala geçerli. O zamana kadar.
I will assume our deal still holds. Well, until then.
Karbon vergisinin… iklim değişikliğine karşı geçerli tek çözüm olduğu düşüncesi mi?
The belief that a carbon tax is the only viable solution to climate change?
Bu kalıcı bir şeyler yaratmak isteyen, yazarlar için de geçerli.
It's true for writers, too… who hope to create something lasting.
Otur, Cross. Gizli teklifim hâlâ geçerli.
The offer of the hide still goes. Sit down, Cross.
Bu kadar. Teklif 24 saat geçerli.
That's it. The offer's good for 24 hours.
Tamam. Yunanistanla ilgili fikrini değiştirirsen teklifim hâlâ geçerli.
Okay. If you change your mind about Greece, the offer still stands.
Belirtilen ağ maskesinin biçimi geçerli değil.
The format of the specified netmask is not valid.
Geçerli bir sebebiniz varsa buyurun tutuklayın beni.
If you have probable cause, I suggest you arrest me now.
Bu avcılar için geçerli; altın arayanlar için değil.
That holds for hunters, not for gold miners.
Bu herkes için geçerli Don Eduardo.
That's true for everyone, Don Eduardo.
Sonuçlar: 3253, Zaman: 0.0355

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Ingilizce