IBARETTIR - Ingilizce'ya çeviri

is
ol
çok
işte
ise
olun
but
ama
fakat
ancak
only
sadece
tek
yalnızca
ancak
sırf
yegâne
consists
oluşur
ibaret
oluşmaktadır
içerir
audé
just
sadece
az önce
yalnızca
yeni
tıpkı
yeter
tam
hemen
biraz
daha yeni
are
ol
çok
işte
ise
olun
was
ol
çok
işte
ise
olun
consist
oluşur
ibaret
oluşmaktadır
içerir
audé

Ibarettir Turkce kullanımına örnekler ve bunların Ingilizce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Tüm ilişkiler manipülasyondan ibarettir.
All relationships are about manipulation.
yerdeki pislikten ibarettir.
and blood was a mess on the floor.
Ve ardından erkelerin hepsi ölür. Onlar için hepsi bundan ibarettir.
And after that, the males all die. That's it for them.
Her basamak arası tehlikelerle dolu, dolambaçlı ve karanlık sokaklardan ibarettir.
Between these steps are dark, winding streets like so many pitfalls.
Işte evlilik bundan ibarettir, Ron.
And… that's marriage, Ron.
Buna karşı peygamberlerin vazifesi, ancak açık seçik bir tebliğden, ibarettir.
Are the Messengers charged with anything but to convey clearly the Message?
Yaşar ve sonra da ölürüz ve hepsi bundan ibarettir.
We live and then we die, and that's it.
Nasiplendirildiğiniz şeyler şu iğreti hayatın yararından ve süsünden ibarettir.
The things you have been given, and its adornments, are but the enjoyment of this present life.
Umarım bütün söylediği bundan ibarettir.
I hope that's all she told you.
Senin eline geçen faturaların çoğu eski, yırtık ve kırışmış yirmiliklerden ibarettir.
Most of the bills that pass through your hands are crumbled-up twenties covered in snot.
Bütün hikaye bundan ibarettir.
That's the entire story.
Tabii ya. Buzullar buz ırmaklarından ibarettir.
Glaciers are rivers of ice. Of course.
Onlar için her şey sayılar, olgular ve hipotezlerden ibarettir.
To them everything's about numbers, facts, hypotheses.
Tabii ya. Buzullar buz ırmaklarından ibarettir.
Of course. Glaciers are rivers of ice.
Baykuşlar için sıçanlar ziyafetten ibarettir.
A delicacy for owls… are lemmings.
Tüm sınav bundan ibarettir.
That's the whole test.
Hayat testten ibarettir evlat.
All the world's a test, son.
Ama bu bir dolaptan ibarettir.
But it's a ruse.
Filmler duygulardan ibarettir.
Movies are emotion.
Hayat küçük şeylerden ibarettir.
The little things are what life's about- the routine.
Sonuçlar: 592, Zaman: 0.0955

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Ingilizce