Yüzükler Turkce kullanımına örnekler ve bunların Ingilizce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Charlotte. Yüzükler, kolyeler, İmparatorun Broşu.
Yüzükler ve fotoğrafçı.
What about the rings, and a photographer.Yüzükler ve fotoğrafçı?
What about the rings and Yüzükler ve fotoğrafçı… Ciddi misin?
Are you serious? What about the rings, and a photographer?Bu'' Efendisi'' olacak yüzükler'' bir sürü pisliğe benziyor.
This is gonna make"lord of the rings look like some indie pile Paul verdi Sana yüzükler veren adamları tanıdığın için şanslısın.
Paul gave it to me. You're lucky to know boys who give you rings.Max, yüzükler hakkında.
Max, about the rings.Yüzükler hakkında bir çok şey düşünürdüm.
I used to think a lot about rings.Tamam, yüzükler! Sana yüzüklerden bahsedeyim!
I will tell you about the rings! Okay, Yani Jarod Parker ve Michel Guerranın taktığı yüzükler gibi.
As in the rings Jarod Parker and Michael Guerra both wear.Sana altın yüzükler alacağım.
But I would bring you rings of gold.Bunlar yüzükler.
These are rings.Her iki kolu da yüzükler ve takılarla doluydu.
Both her arms were covered with rings and jewellery.Sana yüzüklerden bahsedeyim! Tamam, yüzükler!
Okay, I will tell you about the rings!Sen, Philip, Aurorayı… Yüzükler, lütfen.
Çünkü bu sabah yaşadım bir uzman tarafından incelenen yüzükler.
Because this morning I had the rings examined by an expert.Gümüş yüzükler.
Silver thimbles.Bunlar istediğiniz yüzükler.
These are the rings you chose.Yani, Tanrım, değil mi yüzükler hakkında konuştuk bile.
I mean, oh my god, we haven't even talked about rings.Sana yüzüklerden bahsedeyim! Tamam, yüzükler!
Okay, 
