Yolcuya Turkce kullanımına örnekler ve bunların Ingilizce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
yoksula da, yolcuya da.
Akrabalara haklarını ver. İhtiyaç sahiplerine ve yolcuya da.
Gelelim vurdukları yolcuya, Ben Nicholsonın kardeşi.
Bagajını kaydırmaya çalışan yolcuya Bay Lampe ne diye bağırıyordu?
Yolcuya sormanız gerekir.
Yolcuya benziyorsunuz, efendim.
Bunu Yolcuya monte edebilir misin?
Diğer arabadaki yolcuya ne oldu?
Pilotun yolcuya sırılsıklam… aşık olduğunu doğrula.
Yolcuya derhal tıbbi müdahale… etmemiz isteniyor.
Yolcuya derhal tıbbi müdahale… etmemiz isteniyor.
Yolcuya derhal tıbbi müdahale… etmemiz isteniyor.
Sadece yolcuya bir şey olmadığına dua et.
Yılda yaklaşık 17 milyon yolcuya hizmet verir, Stockholm Merkez İstasyonu ve Göteborg Merkez İstasyonundan
Gemide kaç yolcuya karşıIık kaç filika bulunduğunun nasıI büyük bir tehlikeyle burun buruna geldiklerinin farkında.
Siz ise kralın yetkisini taşıyan bir adamın başıboş gezen bir kadın yolcuya tecavüz etmeye karar verip sebepsiz yere ormana geldiğini söylüyorsunuz.
Akrabaya, yoksula, yolcuya( zekat ve sadakadan) hakkını ver. Allahın yüzünü( rızasını) isteyenler için bu, daha hayırlıdır ve onlar başarıya erenlerdir.
Tallinn Havalimanına gelen aynı uçuştan diğer iki Estonyalı yolcuya( biri Bergamoya geri dönen)
Tahminimce bütün gemiyi kapsayan bir enerji alanı oluşturuyor ve… temel olarak yolcuya zamanda uçma izni veriyor.
Pilot ölene kadar… yolcuya aşk ile… el üstünde tutacak mı?