ÇEKICI - Yunan'ya çeviri

σφυρί
çekiç
çekici
tokmak
balyoz
çekiçle
γοητεία
cazibe
çekici
güzel
büyüsü
σέξυ
seksi
çekici
ateşli
sexy
ελκυστική
çekici
cazip
çekiciyim
γοητευτική
çekici
yakışıklı
büyüleyici
etkileyici
hoş
sevimli
cazibeli
güzel
etkileyici biri
alımlı
όμορφη
güzel
yakışıklı
tatlı
hoş
sevimli
ayna
şirin
harika
çekici
sandviç
έλξης
cazibe
çekim
çekiciliği
çekiş
çekme
çekiminden
γερανό
vinç
turna
çekici
ελκτική

Çekici Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
Çekici ile.
Çekici ışın kapatıldı.
Η ακτίνα έλξης έκλεισε.
Çok çekici göründüğünü biliyorum, inan bana, ama tartışmalarına katlanamazsınız.
Ξέρω ότι φαίνεται δελεαστικό, πιστέψτε με, αλλά δεν μπορείτε να δώσετε τα επιχειρήματά τους.
Çekici olmadığını söylememişti… sadece kız olduğunu söylememişti.
Δεν είπε ότι δεν είσαι όμορφη. Απλά δεν είπε ότι είσαι κοπέλα.
Çekici kullanabiliyor, öyleyse Zihin Taşı onda kalabilir.
Μπορεί να χειριστεί το Σφυρί και να κρατήσει το Πετράδι της Νόησης.
Eminin hiç şu anki kadar çekici olmamışsınızdır.
Αποτολμώ να πω ότι ποτέ δεν ήσασταν τόσο γοητευτική όσο τώρα.
Çekici ışını çalıştırın.
Ενεργοποιείστε την ελκτική ακτίνα.
Bu çekici spor hakkında bilmek istediğiniz tüm bilgileri bulun.
Ελάτε να μάθετε όλα όσα θα θέλατε για το συναρπαστικό αυτό άθλημα.
Kızım size çekici çağırmam gerektiğini söylüyor.
Η κόρη μου λέει να σας καλέσω γερανό.
Evet. Tersine çekici ışın için içi boş lazere müthiş yaklaştık.
Ναι, είμαστε πολύ κοντά στο λέιζερ κενού για την αντίστροφη ακτίνα έλξης.
O tabiattaki insanlar ihtişamlı, çekici ve cüretkâr olurlar.''.
Οι άνθρωποι σαν κι αυτόν έχουν λάμψη, γοητεία, θράσος.
Geçen gün benim çekici olduğumu söylemiştin. Şimdi, bu konuda ne yapacağız?
Τις προάλλες είπες ότι είμαι όμορφη, τι θα γίνει με αυτό;?
Sende çekici bulduğum hiçbir şey yok.
Δεν βρίσκω τίποτε πάνω σου δελεαστικό.
Bu beni yıllar önce korkuttuğun ve çekici vermeye çalıştığın içindi.
Αυτό επειδή με φόβισες πριν χρόνια. Και που προσπάθησες να πάρω το σφυρί.
Mekik bir çekici ışın stresine maruz kalmış.
Η άκατος υπέστη πίεση από ελκτική ακτίνα.
Çekici ile kaçıyor.
Ξεφεύγει με έναν γερανό.
Geminin ana bilgisayarı çekici ışın sistemini sürdüremiyor.
Ο υπολογιστής του σκάφους… δεν μπορεί να διατηρήσει το σύστημα ακτίνας έλξης.
Ama kitabı çekici kılan bu değil.
Δεν είναι αυτό που κάνει το βιβλίο συναρπαστικό.
Çok çekici görünüyorsun.
Φαίvεσαι πολύ σέξυ.
Parası olup beni çekici bulan sadece şu ergen çocuk var.
Ο μόνος πλούσιος που με βρίσκει όμορφη, είναι ένα έφηβο αγόρι.
Sonuçlar: 3644, Zaman: 0.0731

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Yunan