Şanslısın Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Şanslısın çalışman için daha 18 saatin var.
Çok şanslısın zeki çocuk.
Yalnız olduğun için çok şanslısın, kimse için endişelenmene gerek yok!
Hayatta olduğun için şanslısın.
Ben olduğum için şanslısın.
Çok şanslısın. Hartlandın en iyi baharat çorbasını karım yapar.
Şanslısın ki ben senin gibi bir canavar değilim.
Şöyle diyordu:'' Sen şanslısın, çünkü bizimle yaşamak zorunda değilsin.''.
Şanslısın ki, yaptığın hiçbir şey uğruna ölmeye değer değildi.
Çok şanslısın, Kelly.
Çok şanslısın!
Birisi seni bulduğu için çok şanslısın!
Sen şanslısın. Oradaki arkadaşın çok iyi görünmüyor.
Şanslısın çünkü bence o da bizi bulmak istiyor.
Ve çok şanslısın çünkü okuyabileceğin daha çok kitap var.
Şanslısın ki penisin o kadar küçükmüş
Bak bugün ne kadar da şanslısın.
Yanında ben olduğum için şanslısın.
Şimdi sen, küçük hanım, sen çok şanslısın.
Ve sen şanslısın, bunun üzerine ise artık 20 yıl.