Anlatmaya Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Anlatmaya devam et, Carl.
Yılında başlayan Yunanistan ekonomik krizinden Türklerin sorumlu olduğunu anlatmaya çalışmıyorum.
Bir şeyler anlatmaya çalışıyor gibisin.
Ya Allisonın Scotta anlatmaya çalıştığı şey buysa?
Başlıyordu biri anlatmaya.
O yüzden anlatmaya başlamanı tavsiye ederim.
Tek adaylı oylamanın önemini anlatmaya daha fazla zaman ayırmış olması gerektiğini belirtti.
Ne anlatmaya çalışıyorsun?
Bir şey anlatmaya çalışıyor gibi ama….
Bak sana bir şey anlatacağım” dedi ve başladı anlatmaya.
Anlatmaya devam et Loretta. Lütfen.
Monkun geri gelmeyecek kadar akıllı olduğunu Rollinse anlatmaya çalıştım.
Bir şeyler anlatmaya çalışan birinin seçeceği yerler.
George anlatmaya devam etti.
Katilin ne anlatmaya çalıştığını öğrenmek istiyorum.
Öyleyse ailen derhâl gerçekleri anlatmaya başlasa iyi olur.
Ankara müktesebatının neye tekabül ettiğini uzun uzun anlatmaya gerek yoktur.
Anlatmaya başla.
Bir hikaye anlatmaya çalışıyorum.
Eğer bu iğrenç masalı basına anlatmaya çalışırsan, Öyle bir oyun yaparım ki.