Atlatmak Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Tanrım, bana bu günü atlatmak için güç ver.
Ve bunu atlatmak istiyor.
Neyi atlatmak?
Bunları atlatmak zorundasın.
Bunu atlatmak istiyorsak bu deli saçmalıklarının yakınında olmamamız gerek.
Çok fazla badireler atlatmak zorunda kalsan da ruhun.
Arılar için kış mevsimini atlatmak oldukça zorlu bir süreçtir.
Atlatmak için elimizden geleni yapıyoruz.
Bu araç onları atlatmak için yetersiz ama benim kendi gemim var.
Evet. Bu hikâyeyi atlatmak için birkaç dakikaya ihtiyacım var!
Elbette, fakat devreleri atlatmak için fakat bize bir harici güç kaynağı lazım.
Onları atlatmak için yaptığımız her şey.
Çünkü onlar polisi atlatmak istediklerini söylemişler.
Yırtıcı hayvan Atlatmak Chevrolet.
Piksel 2 dodge: devamı atlatmak piksel. şimdi size.
İtiraf et! Beni atlatmak istedin.
Kötü günleri atlatmak.
Sonra da finalleri atlatmak için.
Kötü adamları atlatmak?
Hangi yetişkin bir yıllık bir ilişkiyi atlatmak için bir yıl harcar?