Balçık Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Unutmuşlar insanın; özü sadece balçık.
Tabi ki tarımla beraber ilk büyük medeniyetler, balçık ve tuğladan inşa edilmiş ilk şehirler, ilk imparatorluklar ortaya çıktı.
Ne anlama geliyor simdi? Böcek ve balçık adamımız bir göz atana kadar bekleyecek anlamınageliyor.
Eczanelerde, boğazda balçık ve yumru gibi hoş olmayan bir semptomla başa çıkmaya yardımcı olacak çok çeşitli ilaçlar vardır.
Çer çöp, balçık, böcek ve bitki artıkları söz konusu olduğunda bir numarasın.
Her yaştaki çocuklar, boğazlarında balçık bulurlarsa, hasta çocuğunu muayene ettikten sonra çocuk doktorunun atayacağı tedaviye ihtiyaç duyarlar.
Tanrılar işte bu sebepten dolayı insanoğlunu yaratmak için çamur ya da balçık kullandıklarını söylemişlerdir.
bir oksidasyon maddesi olarak, aynı lejyonella öldürme ve balçık giderme etkisini çok daha düşük bir konsantrasyonla sağlamaktadır.
Çömlekçinin elinde balçık neyse, siz debenim elimde öylesiniz,
Eczanelerde, boğazda balçık ve yumru gibi hoş olmayan bir semptomla başa çıkmaya yardımcı olacak çok çeşitli ilaçlar vardır.
Balçık ve balgam, çeşitli zarar verici ajanlara karşı korunmak için solunum yolunun özel hücreleri tarafından oluşturulur.
deniz ot ve tüm balçık deniz bize!
Kasım ayına gelindiğinde, kör edici Ekvator güneşi güneydeki su birikintilerini balçık çukurlarına dönüştürüyor. Tecrübesiz gençler için ölümcül bir tuzak bu.
Albena, Balçık, Elenit ve Altın Kumlar.
Daha sonra bir gün korkunç kahverengi balçık yosun kaya çalışmasını kaplamaya başlar
Kaçıyorum bütün duvarlardan bütün balçıkların ve parçalanmış kemiklerin arasından.
İnsan balçığı.
Ta ki Joker onu balçığa dönüştürene kadar.
Bütün yollar balçığa döndü.
Gözlerini balçıktan çıkar ve biraz yukarıdaki yıldızlara bak.