Bir servete Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
bana bir servete mâl oldu.
Bana küçük bir servete malolacaktı, ve ödenecek bir sürü faturam duruyor.
Majesteleri, büyük bir servete sahip olmanın gücünüzü nasıl da arttıracağını düşünün!
Mafya bu sayede azar azar alarak bir servete ulasti. Sonra da hükümet kapatti.
Bu ufak gözetlemeler, Bana bir servete mal oluyor.
Konumu nedeniyle, bu bölge aynı zamanda balık, kabuklu deniz hayvanları ve yumuşakçalardan oluşan balık kaynakları bakımından da büyük bir servete sahiptir.
dünyadaki tüm fark yaratabilir, veya size küçük bir servete mal ve size kurtulmak isterdim bir araç olması.
Muazzam bir serveti ve Derbyshireda büyük bir malikanesi varmış.
İnanılmaz bir serveti var.
Adamın büyük bir serveti var.
Bir servet değildi, fakat şehirde güzel bir gece için yeterliydi.
Yani küçük bir servetim olsaydı çok mu kötü olurdu.
Böyle bir servetim olma ihtimali var!
Biliyorsun, siber-teknolojinin kendisi bile küçük bir servet değerinde.
Aynı zamanda genç kızkardeşi ile büyük bir servetin arasında da duruyordu.
Bal rüya- yakında önemli bir servet var demektir.
Pipin bir serveti var.
Bir serveti devralacağım, Bay Wemmick.
Koma diyetinden bir servet kazanabilirim.
Sana 5 ve 9la bir servet kazanacağım.