Cehalet Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Bu cehalet değildi.
Cehalet: almanya bizi kıskanıyor.
Cehalet, korku. Bin yıllardır süren bir kan davası bu.
Nefs gibi cehalet karanlığı ile karardı.
Bizler cehalet ve barbarlığın içinde boğulmuştuk.
Bu gösteriyor ki bu konuda cehalet ve tevil mazeret değildir.
Sonuç her zaman her yerde ve herkes için aynıdır; cehalet…!
Toplumdaki hiyerarşinin sürmesi ancak yoksulluk ve cehalet temeli üzerinde sağlanabilir.
Geniş yüreğinizle sefalet, cehalet ve hastalıkları kovalıyorsunuz.
Böyle başlıyor Cehalet.
sadece bir kötü vardır, cehalet.
Sebebi cesaret mi, yoksa cehalet mi?
Burada kararları etkileyen en önemli unsurlar, cehalet, yozlaşma ve iftira.
Korkaklık. Cehalet.
Hayır, hayır bu cehalet!
Sadece cehalet ve kendi namının peşinde.
Sadece tatlı cehalet.
Merak, cehalet değil.
İki önemli sebep vardır: Yoksulluk ve cehalet.
Bu bir tür cehalet.