Cennetle Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Bundan dolayı Parti üyeleri cennetle savaşmaya, dünya ile harp etmeye ve diğer insanlarla mücadele etmeye muktedir olabildiler.
İşte buradayız, tatlım. Cennetle yeryüzü arasında bir yerde uçuyoruz.
Sizi öldürerek halkımı özgürlüğüne kavuşturacak ve cennetle ödüllendirilecektim.
diye bir yer olmadığını, kayıp ruhlar için cennetle cehennem arasında bir yer olmadığını söylüyordu.
Eğer niyetim Islamdan kötülükleri yok etmekse o zaman ben cennetle mükaafatlandırılacağım.
Ona ulaşmak için Kuzey yolunu kullanmalı ve cennetle dünya arasındaki sınırı geçmelisin.
anneannem bana cennetle ilgili her şeyi ve oraya gittiğimde yapabileceğim bütün harika şeyleri anlattı.
Tanrımız! Cennetteki tanrımız, dünyadan gelen dualarımızı duy.
Ama bak, burada cennette daha iyi şeyler olamazdı.
Adeta cennetten bir parça gibi olacak.
Eğer Nadine yakalasaydı, şu an Cennet All-Star takımı için harp çalıyor olurdum.
Cennetin yapabileceği tek şey, en iyi savaşçılarını göndermek olmuş.
Cennette bir melek özel kişi değildir.-
Açıkça cennetteki ebeveynlerinin onlara yardım edebileceğine inanıyorlar!
Bilmiyorum geri döndüğüne göre, cennetteki babam da artık huzura erecektir.
Cennetin kapısına Uhtred olarak giderse Osberte ne olduğunu merak edebilirler.
Şimdi Pi, resif bir cennettir ve istediğin her yere gidebilirsin.
Ancak O doğaya, cennete, yeryüzüne ve insanlığa karşıdır.
Cennetin bir yerlerinde altında ölü bir kadın gömülü bir veranda var.
Ama genç olmak cennete bedeldi.''.