Evindeki Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Evindeki o kirli çocuk var ya, o şu anda benim evimde! .
Opera evindeki hayaller.
Eski karımın evindeki Şükran Günü gibi.
Ölen adamın evindeki her şeyi inceledim. Fazladan bir şey bulamadım.
Fotoğraf, Portianın evindeki bir yatak odasından çekilmiş.
Naominin evindeki mutfak daha büyük.
Emma Pakın evindeki garaj yolu çakılıyla hemen hemen aynı.
Rhodesun evindeki suç mahallinin incelemesi bitti Nick.
Kız kardeşi Deborah evindeki eşyaları topluyordu.
Geçen gün evindeki eşyaları karıştıranı hatırlayıp hatırlamadığını soracağım.
Evindeki yeraltı mahzenine inen kırmızı kapıdan geçmesini söyle.
Evindeki yeraltı mahzeni, kırmızı kapı.
Şeker hastasıydı. Evindeki tek tatlı, kuru meyveydi.
Bayan Cora bu akşam Valinin evindeki yıllık Cadılar Bayramı Balosuna davetli.
Evindeki rahatlığı sağlayacağız ona.
Casper Weinbergerin evindeki kütüphaneye bir böcek yerleştirdik.
Dr. Lecterın evindeki o geceyi hatırlıyorum.
Evindeki kanepeden yılan çıktı!
Marienin evindeki zulanın sokak fiyatı 300 bin dolar.
Naomi Clarkın evindeki partiye polisleri çağıran sensin.