Evlenip Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Evlenip, çoluk çocuğa karışacağız.
Ben herkesle yatıp kalkarken, evlenip çoluk çocuk sahibi olan sendin.
Sonrada evlenip sonsuza dek mutlu yaşamışlar.
Siz de hiç evlenip başka çocuk sahibi olmadınız mı?
Onunla evlenip evlenemeyeceğimi sordu!
Sonra da evlenip burada kaldım.
Ne de olsa evlenip Güneş Kardeşliği tarikatına karışmıştı.
Çoğu orta sınıf Alman kadınlarla evlenip, çocuk sahibi olmuşlardı.
Benim bebeğim, ama yarın orada duracak ve evlenip benden uzaklaşacak.
Hayatıma büyük bir ara vermek için çekip gittim ve evlenip döndüm.
Yarın orada duracak ve evlenip beni bırakacak.
Ne zaman evlenip barklanacaksın, George? Seninki gibi bir eş bulur bulmaz.
Bir gün evlenip, aile kurmak istiyorum.
Evlenip düğün yapmalıyız.
Sonra evlenip tüm bunları unutabiliriz.
Evlenip, çocuğum olmasını.
Ve'' önce evlenip, sonra bir sürü üzüm yiyelim'' diyerek uzlaştık.
Sonra da evlenip buralara geri dönersin.
Evlenip, yuva kuramıyorlar.
Ne dersin ben de evlenip çocuk sahibi olmalı mıyım?''.