σαν
sanki
tıpkı
benziyor όπως
tıpkı
olduğu gibi
aynı
kadar
mesela
şekilde φαινόταν
görünüyorum
mi görünüyorum
gözüküyorum
mı görünüyorum
benziyorum
görünüyor muyum
mi gözüküyorum
gibi görünüyor
mı gözüküyorum έμοιαζε
görünüyorum
mi görünüyorum
gibi mi görünüyorum
gözüküyorum
benziyorum
mi gözüküyorum
mı görünüyorum
bir hâlim
sanki σα
sanki
olarak σαv
olarak
sanki
san
bir
tıpkı
sun
aynı ως
olarak
kadar εμοιαζε
gibiydi
benziyordu
görünüyordu
benzerdi
bana
tıpkı φάνηκε
görünüyorum
mi görünüyorum
gözüküyorum
mı görünüyorum
benziyorum
görünüyor muyum
mi gözüküyorum
gibi görünüyor
mı gözüküyorum φαίνεται
görünüyorum
mi görünüyorum
gözüküyorum
mı görünüyorum
benziyorum
görünüyor muyum
mi gözüküyorum
gibi görünüyor
mı gözüküyorum μοιάζει
görünüyorum
mi görünüyorum
gibi mi görünüyorum
gözüküyorum
benziyorum
mi gözüküyorum
mı görünüyorum
bir hâlim
sanki έμοιαζαν
görünüyorum
mi görünüyorum
gibi mi görünüyorum
gözüküyorum
benziyorum
mi gözüküyorum
mı görünüyorum
bir hâlim
sanki φαίνονταν
görünüyorum
mi görünüyorum
gözüküyorum
mı görünüyorum
benziyorum
görünüyor muyum
mi gözüküyorum
gibi görünüyor
mı gözüküyorum μοιάζουν
görünüyorum
mi görünüyorum
gibi mi görünüyorum
gözüküyorum
benziyorum
mi gözüküyorum
mı görünüyorum
bir hâlim
sanki
Onun için her bomba sanat eseri gibiydi . Χειριζόταν κάθε βόμβα ως έργο τέχνης. Roman yazarları ve şairler bu gerçeği binlerce yıldır anlamış gibiydi . Συγγραφείς και ποιητές φαίνεται να έχουν κατανοήσει αυτή την αλήθεια εδώ και χιλιάδες χρόνια. Ama herkes kuralları çiğnediğinde bunları kimse umursamıyor gibiydi . Και μετά κανένας δε φάνηκε να ενδιαφέρεται που τους παραβίασαν όλους. Nükleer bomba patlamış gibiydi . Εμοιαζε με έκρηξη πυρηνικής βόμβας.
Senin yaşında, Houdini benim için tanrı gibiydi . Eίχα τov Xoυvτίνι σαv θεό. Kapı girişindeydi ve ciddi kızmış gibiydi bu yüzden arkadan çıksam iyi olur sanırım. Είναι στην μπροστά πόρτα και μοιάζει τσαντισμένος, οπότε θα πάω από πίσω. Her şey bir yanılsama gibiydi , peki korkuyor muydum? Όλα έμοιαζαν με ψευδαίσθηση. Αν φοβήθηκα;? Dünya iyi ve kötü insanlar olarak ikiye ayrılmış gibiydi . Φαίνεται ότι ο κόσμος είναι χωρισμένος σε καλούς και κακούς ανθρώπους.Evet, ama o beni tanıyor gibiydi ve ben de ona inandım. Ναι, αλλά φάνηκε να με γνωρίζει και την πίστεψα. Και λοιπόν; O şeye dönüşmeden önce adam Stephen Hawking gibiydi . Όταv δεv είναι εκείνo τo πράγμα, όμως, είναι σαv τov Στίβεv Xόκιvγκ. Εμοιαζε με παιδί.Τα πάντα έμοιαζαν μαγικά. Fakat kendi rızası olmadan tutulan bir kadın için manastır Tanrısız bir ev gibiydi . Αλλά υπάρχει μια γυναίκα, για την οποία η γυναικεία μονή μοιάζει με σπίτι χωρίς θεό. Onu daha önce hiç görmedim ama Beni tanıyor gibiydi . Δεν τον έχω ξαναδεί, αλλά… φαίνεται ότι με ξέρει. Herkes burada, orada ve her yerde yiyecek alıyor gibiydi ! Όλοι φαίνονταν να αγοράζουν φαγητό εδώ, εκεί, και παντού! Bu kararla beraber, en sonunda Tanrılar ona gülümsemeye başlamış gibiydi . Και μ'αυτή την απόφαση… φάνηκε ότι οι θεοί άρχισαν επιτέλους να του χαμογελούν. O günkü maç rüya gibiydi . To σημεριvό παιχvίδι ήταv σαv όvειρo. Genç bir Garibaldi gibiydi . Εμοιαζε με τον Γκαριμπαλντι στα νιατα του.Tüfekler oyuncak gibiydi ama öldürücüydü. Μοιάζουν με παιχνίδια, αλλά είναι θανατηφόρα.
Daha fazla örnek göster
Sonuçlar: 3235 ,
Zaman: 0.0832