Hoyt Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Seni bu gece Hoyt ile beraber görmek her şeyi geri getirdi.
Jason, Hoyt ile mi konuşuyor?
Hoyt bunu da seviyor.
Kez dedim ya. Hoyt, Obamalardan değil.
Yazarı: Elizabeth Hoyt.
Keşke görüşmemizin sebebi Hoyt olmasaydı.
Yönetmen: Hoyt Yeatman.
Rick Hoyt.
Yazarı: Elizabeth Hoyt.
Ama gerçek şu ki, Brigette Hoyt ve Jessica birbirlerine aitler.
Yeni ortak yapımcımızla tanış, Stacy Hoyt.
Hoyt kendi iradesiyle hareket etti
Hoyt kurbanlarını tanımazdı ancak öldürmek için seçtiği yol çok kişisel bir şeydi.
Ama… Hoyt Fortenberry geçen gece seninle muhteşem vakit geçirdim.
Hoyt Fortenberry… Sen çok ama çok iyi bir insansın. Tanıdığım en yürekli insansın.
Ejderi yakalardık. Hoyt ile aramız düzelirdi.
Her neyse, Hoyt Alaskaya taşınmadan önce Jessicadan hafızasını silmesini istedi.
şimdi yaptığım şey için daha da üzgünüm ama Hoyt sen benim için bu şekilde incitilmeyecek kadar önemli
Ne zaman gece dışarı çıksak, gecenin sonunda ben hep çıktığım veya yeni tanıştığım bir kızla eve dönerdim. Ama Hoyt her zaman eve, annesinin yanına dönerdi.
Ben Hoyt ile ufak bir konuşma yaparken burada beklesen sıkıntı olur mu?