Imkân Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Nerede olduklarını bilmemize imkân yok.
Cazibene şüphe yok, Romeo ama kadının kabul etmesine imkân yok.
Hadi onlara imkân verelim, hadi onlara sözcükleri verelim.
Yapma, kazanmana imkân yok.
Düşman olmasa savaşa imkân yoktur.
Diğer çocuklarla mücadele etmeme imkân yok.
Bizden birinin onlardan birinin üstü olmasına imkân yok.
Kaç tane saldırgan olduğunu bilmemize imkân yok.
Benim seni düzeltmeme imkân yok.
Emin olmamıza imkân yok.
Birinin girmesine imkân yok.
Bunu John McEnroenun yapmasına imkân yok.
Üzgünüm ama istediğinizi yapmama imkân yok.
Bunu teşhis etmeme imkân yok.
Benim ne istediğimi bilmene imkân yok.
Geçiş parolaları olmadan içeri girmelerine imkân yok!
Artık bizi izleyip izlemediklerini anlayamıyoruz bu yüzden bir ajanla görüşmesine imkân yok.
Bu gece bir araya gelip notlarımızı karşılaştırmak istemene imkân var mı?
Dışarı çıkarmama imkân yok.
Ama tüm stoğumun zehirli olmasına imkân yoktu.