Infaz Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Onu infaz edecekler. Ya da daha kötüsü.
Hiç infaz odası gördünüz mü?
Neden infaz onurunu sen almıyorsun Rahip?
Bize gelen bilgiye göre Kotov 41de infaz edilmemiş.
Ve sen de infaz edileceksin.
Yargılamalar kısa sürede sonuçlanmakta ve infaz halkın önünde gerçekleşmekteydi.
Atina ve Sparta ise elçileri infaz ettiler.
İyi fikir ve infaz.
Ama infaz günlerinde hep içeriz böyle, değil mi?
Tamam, o hâlde temizlik ekibini ve infaz timini bulduk.
Artık Duras, onun gerçek kimliğini biliyor,… ikimiz de infaz edileceğiz.
Fakat hiçbiri infaz edilmedi.
Bu öğleden sonra infaz edileceksiniz.
Yani senin görevin beni infaz etmek.
Yargı ve infaz.
İran daha fazla kişiyi infaz etti.
Kral size ve BrandtI infaz günü Affetmek istiyor.
Eğer yarın öğlene kadar seni savunacak biri çıkmazsa infaz edileceksin.
Matobonun adamları General Jumayı yargılamadan infaz ederlerse ne olacak?
Aynı gün infaz gerçekleşti.