καλό
iyi
güzel
nazik
hoş
kibar
başarılı χάρη
sayesinde
iyilik
sayende
teşekkürler
hatırı
sağ
lütuf
bir
zarafet
uğruna καλοσύνη
nezaket
iyi
şefkat
nazik
iyilikle
incelik
kibarlık
çok
çok hoş ευημερία
refah
esenlik
bolluk
iyiliği
mutluluğu
sağlığı
zenginlik
sıhhati συμφέρον
çıkarları
menfaati
yararına
iyiliği
bir ilgi χατίρι
iyiliği
hatırı τη βελτίωση καλή
iyi
güzel
nazik
hoş
kibar
başarılı καλού
iyi
güzel
nazik
hoş
kibar
başarılı χάρες
sayesinde
iyilik
sayende
teşekkürler
hatırı
sağ
lütuf
bir
zarafet
uğruna συμφέροντα
çıkarları
menfaati
yararına
iyiliği
bir ilgi
Tek endişem bu bölgenin iyiliği sevgili Love. Με ενδιαφέρει μόνο η ευημερία της επαρχίας… αγαπητή μου, Λοβ. Kendi iyiliği için çok iyi biri. Είναι πολύ καλή για δικό της καλό. . Yani Derek Izzienin iyiliği için çalışmıyor mu? Και τον Ντέρεκ δεν τον ενδιαφέρει το καλύτερο για την Ίζζι;? Düşmanımızın iyiliği için değildir umarım. Ελπίζω πως όχι, για το χατίρι των εχθρών μας. Her şey hayatımızın iyiliği için birlikte çalışıyor, şimdi.''. Τωρα ολα δουλευουν για το καλο στην ζωη μου".
GKara intikamla halkının iyiliği arasında seçim yapmasını söylemiştiniz. Είπες στον Ζι'Καρ να διαλέξει μεταξύ της εκδίκησης… και του καλού για το λαό του. Evcil hayvanlarınızın güvenliği ve iyiliği için hayvanları uçak kabinimize kabul etmiyoruz. Για την ασφάλεια και καλή παραμονή των κατοικιδίων σας δεν δεχόμαστε ζώα στην καμπίνα του αεροσκάφους. Herkesin iyiliği için, onların sakin kalmasını sağlamalıyız. Όσο πιο ήρεμους τους κρατάμε, τόσο το καλύτερο για όλους. Sadece hastanın iyiliği için. Μονο το καλο του ασθενους. Onun iyiliği için izlemelisin. Πρέπει να βλέπεις, για χατίρι του. Yaptığı şey, onun iyiliği içindi. Ό, τι έκανε το έκανε για το συμφέρον της. Hepimizin iyiliği için, öyle olsa iyi olur? Λοιπόν, για όλες τις χάρες , ελπίζουμε στα καλύτερα, έτσι? Belki iyiliği tutar, sana biraz da zevk verir. Ίσως να'ναι καλή και να σου την παίξει. Bu ağaç iyiliği ve Kötülüğü Bilme Ağacı diye adlandırılmıştı. Έτσι το δέντρο ονομάζεται δέντρο της γνώσης του καλού και του κακού. Bunu anlıyorum Donna, gerçekten ama kararlarımı şirketin iyiliği için vermem gerekiyor. Το συμμερίζομαι αυτό. Αλλά οι αποφάσεις μου αφορούν το καλύτερο για την εταιρία. Tiyatronun iyiliği için umarım olursunuz. Το ελπιζω, και για το καλο του θεατρου. Ona bu iyiliği yapmalıyız. Ας του κάνουμε το χατίρι . Sen bu servisin iyiliği için hareket etmiyorsun! Δεν ενεργείς για τα συμφέροντα αυτής της Υπηρεσίας! Bahse girerim bu insanların iyiliği yaz yağmurunu gören kurak tarla gibi kısa sürer. Η καλή πλευρά στεγνώνει γρηγορότερα από την καλοκαιρινή βροχή. Πόνταρε σ' αυτό.
Daha fazla örnek göster
Sonuçlar: 2433 ,
Zaman: 0.0656