Kafeste Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Geri kalan ömrünü bir kafeste geçirmekten kurtarmaya çalışıyorum seni.
Bütün gün kafeste kalmıştım. Sinirlenmiştim.
Kafeste yaşamaktan iyidir değil mi?
Ona uzun çizmeler giydirtip kafeste dans ettirmek mi istiyorsun?
Bizi kafeste tutuyorlardı.
Kafeste sadece tüyleri bulundu.
Ve diğerleri bizi kafeste tutacakken sen bize özgürlüğümüzü verdin.
Bazıları kafeste tutuluyor.
Kafeste maymunlar.
Biz sadece kafeste dövüşürüz.
Ben kafeste yaşadım. Orada aşağıda kafeste. .
Kafeste bir tane gördüm ama o da hareket etmiyordu.
Bir kafeste olmayı sevmem!
Kafeste bir çocuk var!
Ve bir meslektaşımı kafeste tutuyorum. İşler pek iyi gitmiyor.
Aslında benim Doakesu kafeste bulmamalarından emin olmam gerek.
Kafeste ölürsem, bir iddiayı kaybederim.
Evet de kafeste olması, dışarıda olup çocuk toplamasından iyidir.
Kafeste ya da dışarıda. Ne fark eder?
Kafeste olmak çok kötü, değil mi?