Kellen Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
O nankör kellen, o nankör boynunda biraz daha kalsın diye bir anlaşma yaptım.
Bay Kellen, ilk yardım görevlileri sizi araçtan dışarı çıkardıkları zaman, yanıyor olmak nasıl bir histi?
Bırakman için Süreçin sana teklif ettiği para Gersonın kellen için verdiğinden daha fazla.
Kellemi mi istiyorsunuz?
Kont Dooku Jediyın kellesini götürürsek bize iyi ödeme yapar.
Howardın kellesini istiyor. Ve bunu yarın istiyor.
Kelle kiminmiş bulduk.
Kellem ve kariyerim doğrama tahtasındaydı.
Kelleyi direk Mahşerin Dört Atlısına veriyor olabilirdik.
Bu kimin kellesi… Saburonun mu
Kelleyi kaybetseydik.
Benim kellem!
Boyd Crowderın kellesini kutuya koyalım derim!
Bu yüzden mi kellemi uçurmak istedin?
Kelle bile olsa mi?
Kelle falan degil.
Kurbanımın kellesini getirdim sana, şimdi de itiraf ediyorum.
Grimaudun kellesini getirene, yüz bin livre.
Bu insanlar kellem için haykırarak kendi sokaklarını yakıyor.
Siktiğim kelleni koparınca aynı bahaneyi kullanmamın bir sakıncası olur mu dostum?