Koleksiyoncusu Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Pul koleksiyoncusu, efendim.
Kayıp bakışlar koleksiyoncusu.
Brainiac bir bilgi koleksiyoncusu.
Edelim diyor.- Belki de biz hurda satıcısı ya da koleksiyoncusu arıyoruz.
Hurda palet koleksiyoncusu olmak, birincil veya ek gelir elde etmek için büyük bir serbest meslek fikri olabilir.
Üniversite arkadaşım ve şansını denemek için gelen sanat koleksiyoncusu George ile birlikteyim dedim.
Sekiz numaralı dairede… annemin kelebek ve böcek koleksiyoncusu komşusu… Sazonovların eski evinde… Gromov gözetleme yerini kurdu.
hurda palet koleksiyoncusu olmak toplulukta bir ihtiyaca hizmet eder.
Ashby, bu yılın başlarında elden bırakıldıktan sonra kaybolarak Rocky Dağlarında sanat koleksiyoncusu Forrest Fenn tarafından gömülü olduğu söylenen bir hazinenin peşinde koştu.
ünlü sanat koleksiyoncusu Peter Ludwigde iz bırakmıştır:
Koleksiyoncu oldugunu bilmiyordum.
Koleksiyoncu mu bu kız ya?
Koleksiyoncu değil misin?
Koleksiyoncu olduğunu bilmiyordum.
Şu bahsettiğim koleksiyoncu yarın buraya geliyor.
Koleksiyoncu diyecektim ama galiba ikisi de doğru.
Koleksiyoncu olarak gideceğim.
Koleksiyoncu demek?
Koleksiyoncu sayılırım da.
Çünkü koleksiyoncu, nedeni bu.