Konuşkan Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Pek konuşkan değildir.
Pek konuşkan değilsiniz herhâlde.
Bütün kadınlar çok konuşkan.
Yorgun olmasına rağmen oldukça konuşkan ve cıvıl cıvıldı.
Bitkiler son derece sosyal ve konuşkan canlılardır.
Kız çocukları ise aşırı derecede konuşkan olabilirler.
Çok konuşkan bir tip değil.
Pek konuşkan değil.
Konuşkan bir insan değildi.
Konuşkan, hatta cana yakın olabilirdi.
Konuşkan olma.
Peki bu konuşkan çocuk kim?
Çok konuşkan değilsin ama.
Yaş çocukların çok konuşkan olduğu bir dönemdir.
Ve yine o konuşkan olmayan halinde döndün.
Konuşkan değilim zaten.
Onlar da oldukça konuşkan ve biraz sert ya da kaba olabilecek şeyler söylüyorlar.
Manik hastalar uyarılmış, konuşkan, bazen eğlendirici
Pek konuşkan bir tip değil.
Grace bizim konuşkan arkadaşın ameliyat sonrası yoluna girdiğini duydum.