Korkuyu Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Bay Kuttner, zihnimiz bir çok mantıklı ve mantıksız korkuyu içerisinde barındırır.
Ve şimdilerde içlerindeki korkuyu yeniden alevlendiren.
Bir insanın yaşayabileceği en uç noktadaki korkuyu yaratmak istiyor.
İspanyada ise halkın sadece yüzde 16sı bu korkuyu paylaşıyor.
Görürsün sen korkuyu.
O zaman gerçek korkuyu hissederler.
Öfke her zaman korkuyu gizler.
İkinci Dünya Savaşı bu korkuyu besledi.
Öğrenmeyi ve tehlikeye olan tepkinin işlenmesini, korkuyu etkiliyor.
Yardımına ihtiyacım var, yoksa korkuyu dizginlemek çok zor olur.
Korku- Önemli bir kayıp bir dizi endişe ve korkuyu tetikleyebilir.
Üçyüz yıllık nefreti ve korkuyu yenmek kolay olmayacaktır.
Nasıl oluşturuyorlar bu korkuyu?
Ama inanıyorum, Nik. Gözlerindeki korkuyu görüyorum.
Bütün o korkuyu. Bütün o ölümleri… Herşeyi bilerek yaptın.
Korkuyu aşmak biraz zaman alıyor.
Çünkü korkuyu seyretmek hoşuma gidiyor.
Sen ona saldırdığında köylünün gözlerindeki korkuyu hatırlıyor musun?
FT: Tutuklamalar özgürlüklere yönelik korkuyu….
Etrafa yaydıkları korkuyu hissediyorum.