Labirentin Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Bu gizemli labirentin derinliklerine girdikçe kendimi daha çok tanımaya başlamıştım.
Labirentin öbür ucunda.
Labirentin nerede bittiğini biliyorum!
Eğer labirentin içinde sıkıştıysak, nasıl ip yumağını bulacağız ve labirenti kapatacağız.
Evet, minotorun labirentin kalbinde yaşamasını kastediyorum.
Çünkü there jillion mil bu aptal labirentin. Onlar her yerde olabilir!
Ama belki de labirentin kendisini kullanarak size biraz zaman kazandırabilirim.
O, labirentin bir parçası.
Minotorun labirentin içine hapsedildiğini söylemiştin.
Labirentin merkezindeki gölgeleriz. Ama insanız, tanrı değiliz.
Hayır, aptallık etme. Labirentin içinde nerede olduğumuzu bilmiyoruz.
Labirentin merkezindeki gölgeleriz. Yaratığın içindeki birliğiz.
Yeraltı dünyasına açılan geçit labirentin içinde yatıyor.
Labirentin bir resmi.
Baba, labirentin içindeyiz.
Onu bulman için üzerinde labirentin haritası olan kaşığı verdi.
Labirentin sırlarını biliyorum.
Öyle bir fahişe bulmuşsun ki bizi labirentin bekçisine götürebilir.
Sonunda buraya, labirentin merkezine ulaştım.
Navigatör, burası labirentin girişi.