Orada oturup Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Orada oturup pencereden dışarı bakarmış.
Orada oturup 20 dakika çiğneyip biten bir ilişki içinde birbirinize baktık.
Orada oturup annen için bebek gibi ağla o zaman!
Sizin işiniz de orada oturup beni yargılamak ve karar vermek.
Siz de orada oturup otobüsü bekliyorsunuz.
Sen sadece orada oturup adamdan bir milyar doları alışımı izle.
Önümüzdeki on iki hafta boyunca orada oturup surat asmak niyetinde misin?
Orada oturup gücümü sınadım.
Bütün gün orada oturup bana bakıyor.
Orada oturup kızağıma baktığımı hatırlıyorum.
Orada oturup beklediler.
Sadece orada oturup sizi mi seyrediyor?
Sen de orada oturup okumaya devam mı edeceksin?
Sadece orada oturup, patisiyle perdeyi aralayıp duruyor.
Orada oturup durma öyle. Bana tüpü getir.
Yani yarın orada oturup her şeyini almasına izin mi vereceksin?
Tamam. Eğer orada oturup bütün eğlenceyi kaçırmak istiyorsan.
Orada oturup sadece kahvesini içiyordu.
Aslında yaptığım orada oturup, hayatımda onun varlığını hayal etmekti.
Her gün orada oturup bunları nasıl dinleyebiliyorsun?