Ormandan Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Ormandan gelmek üzere olan adam, ayağından vurulmuş durumda.
Ormandan nefret edersin.
Evet. Ormandan Kurtuluş Kursu, Meksika.
Kumarı ormandan çıkaran kişi benim.
Ormandan gidelim.
Ormandan çıkmışlar ve yardım istiyorlar.
Ama ormandan tek başına geçemezsin.
Ormandan çok acayip bir ses geldi.
Ormandan, ölüme terk etmek için kilometrelerce sürüklemedik onu.
Ormandan gelen adam nerede?
Ormandan nefret ediyorum.
Unutma sadece ormandan uzakta olduğun sürece güvende olduğunu garanti edebilirim.
Ama eğer bu ormandan canlı çıkmak istiyorsak dikkatli olmamız gerek.
Atlayış. Ormandan atladık, tarlalardan, derelerden ve tepelerden.
Şunu hatırla, insanoğlu ormandan çıkalı 25.000 yıl oldu.
Ormandan bir şey onu çağırıyordu, o da çağrıya cevap veriyordu.
Ormandan Pemberleyye doğru geçiyorduk,
O ormandan, lanet olasılığımın yarısını çömelmiş bir veba gibi durdum.
Ormandan çıkmayın.
Ormandan geliyor.