Paylaşmaya Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Lütfen bizimle paylaşmaya devam edin….
Komünizm insanları paylaşmaya zorlayan bir düşüncedir.
Judy ile umudu paylaşmaya başladı ve sürekli arkadaşı oldu.
Michelle, deneyimini grupla paylaşmaya karar verdin mi?
Yatağı paylaşmaya alışık değilim!
Paylaşmaya değer bir bilgin var, ya da flörtleşme şeklin bu?
Ama yetkilerini paylaşmaya başlamak senin için bir tedbir olabilirdi.
Bu kategoriler, bilgiyi dünyayla paylaşmaya başlamak için ilham kaynağı olabilir.
Paylaşmaya alışsanız iyi olur.
Mayin odasını paylaşmaya itirazım yok.
Şimdi, bilgilerimizi paylaşmaya başlamamız gerek,… yoksa daha fazla çuvallayacağız.
Buraya fantezilerini paylaşmaya mı geldin?
Tabiki paylaşmaya devam ederim.
Sanırım sende paylaşmaya alışık değilsin.
Hikayeyi okurlarla paylaşmaya nasıl karar verdiniz?
Eğer hayatını tüm yönleriyle paylaşmaya hazır değilsen gelmeye zahmet etme.
Eğer yaşamını paylaşmaya hazır değilsen, sakın gelme.
Oyuncağını paylaşmaya geliyor….
Paylaşmaya değer bir hikayeniz var mı?
Teknik açıdan, organlarını paylaşmaya başlamadan önce çoktan ölmüştü.