Pena Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Pena Sarayı prensesler için yapılmış gibi rengarenk.
Bay Ulloa, ben Müfettiş Jaime Pena.
Bayan Pena, onun konuşması gerek.
Tamam, müvekkilim, Sophia Pena, askerdi, dosyasına siz bakıyorsunuz.
Hemen bir sonraki gün, Pena ile Medelline uçuyorduk, Pablonun çetesinin ana vatanına.
Bu arada Washingtonun seçimler öncesinde Meksika Cumhurbaşkanı Enrique Pena Nieto ve eski Cumhurbaşkanı Felipe Calderonu dinlediği iddialarıyla ilgili soruşturma başlatıldığını açıkladı.
Hepsi bir çatının altındaydı ve Pena bizi buraya bunu belgelemek için getirmişti.
Iglesia de Nuestra Senora de la Pena Francia, Castillo de San Felipe, Casa Lercaro‘ un yakınında sessiz bir yerdedir.
Devlet Başkanı Enrique Pena Nieto tarafından gündeme getirilen eğitim reformu, öğretmenlerin ücretlerinde kesinti öngörüyor.
diyor Pena.
Otelden 5 dakikalık bir yürüyüş mesafesinde bulunan Saenz Pena metro istasyonunu kolayca bulabilirler. Otel, Airport.
Trump bu konuda Kanada başbakanı Justin Trudeau ve Meksika başkanı Enrique Pena Nieto ile görüşmek istiyor.
Siz salaklar Kaderin Penasını çalmak istiyorsanız ben yokum.
Çocuğun dedikleri doğruysa Penayla Murphy de oradaymış.
Bizde Kaderin Penası var JB! JB!
Penayı siz getirdiniz ilk ikiniz öleceksiniz.
Penan var, değil mi?
O benim uğurlu penam!
Belki de Kaderin Penasıdır!
O zaman öldür bizi ahbap çünkü bu penayı sana vermemiz mümkün değil.