Randevusu Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Darlingin dişçiyle randevusu. Sandviçler buzlukta. Köpekleri besle.
Randevusu- aktif kendini savunma, eğitim atışı.
Onun randevusu- eğlenceli ve eğitim çekim.
Galiba randevusu vardı dedi.
Randevusu var mı?
Isaacla olan randevusu için yukarıda annene yardım ediyordum.
Julie sadece randevusu olan kişilerle görüşür.
Saat 10:30da randevusu olan arkadaşım burda.
Bu saatte onun randevusu mu vardı?
Onun randevusu, senin değil.
İkimizin de randevusu var ve geç kalmamamız gerekiyor.
Öğle yemeği arasını Danny ile randevusu doldurdu. Ve hepsi bu.
Saat 12 randevusu erken geldi herhalde.
Kimyagerimiz randevusu için her an yola çıkabilir.
Bence randevusu pek iyi gitmemiş.
Yapacağımızı bilmediğim çalışma randevusu için biraz aşırı giyinmişsin.
İşte kimlik randevusu hakkında tüm detaylar.
Prostat testi randevusu bile varsa, öğrenmek istiyorum.
Randevusu 5 dakika içinde.
Son randevusu, altı hafta önceydi.