Saklanarak Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Biz ikimizde saklanarak yaşıyoruz.
Çocuklarımı da etkiliyor, bu yüzden saklanarak yaşıyorduk.
Eğer şanslıysak bütün hayatımızı saklanarak ve korkarak geçiririz.
Sendikalardan saklanarak, Fando Y Lisi çektik.
Ormanda saklanarak birkaç ay geçirdi.
Belki öyle, ama burada saklanarak geçen son günde radyasyondan etkilenmişiz.
Ama olduğun yerde saklanarak biraz beklersen benim kiminle görüşeceğimi görürsün.
Saklanarak iyi ettiğini söylemem lazım.
Bodruma saklanarak güvende olduğunuzu sanıyorsunuz demek.
Benim kamyonun arkasında saklanarak.
Home/ bu yaşta hala saklanarak sigara içiyorum.
Kaçtı, gökyüzünden ve ışıktan saklanarak.
Geceleri saklanarak.
Güneş çölde ağaçların arkasına saklanarak.
Ömrü hayatın boyunca burada saklanarak yaşadın.
Suçlarından Devlinin arkasına saklanarak kurtulabileceğini mi zannettin?
Hayatını kameralardan saklanarak geçirmiş, şu hariç.
Onun senin arabanda saklanarak sınırı geçmesi tehlikeli bir durum.
Saklanarak ölmektense kaçmayı tercih ederim.
Gölgelerde saklanarak ölümü bekleyecek halim yok.