Sinsice Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Sinsice ilerler.
Onlara sinsice yaklaşır. Arkadan sürpriz şekilde saldırır.
Biliyorum sinsice ilerleyecek ve günün birinde seçim isteyecektir.
Dünyadan sinsice intikam almasının bir yolu bu.
Faşist Alman İşgalciler savaş ilan etmeksizin yurdumuzu sinsice işgal etmişlerdir.
Sinsice aklıma girmeye mi çalışıyorsun?
hayatımızı sinsice kontrol ederler.
Çünkü benim duyduğuma göre sinsice kendi başına bir işe girmişsin.
Sinsice… Zihnime girdin.
Çok sinsice, Bruce.
Sinsice hırsızlık yaptılar düşmanlarının burnunun dibinden genelde atlarını çaldılar.
Sinsice Yalnız Dağımızı gözler.
Öncelikle, sinsice gelmedim. İkinci olarak, evet.
Sinsice, Bay Davies.
Sinsice benim nefesimi çalıyorsun.''.
Gece sinsice bir yerlere gidiyorsun.
Sinsice ironik.
Hastalık tüm vücudunu sinsice sarmıştı.
Çok sinsice.
Bu adam size zarar vermek için sinsice çalışıyor.