Tahrip Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Feuerbach metal tesisinin büyük bir kısmı 1944 hava saldırısı sırasında tahrip edildi.
Sonradan o tahrip edilen tankları da gelip almıştı askerler ve götürmüşlerdi.
Tahrip edildiğinin farkına bile varmıyorlar.
Arazi tamamen tahrip edilmişti, oradaki aşınmadan toprak kurumuştu.
Yeni New Yorku tahrip eden korkunç yaratıklar başkalaştılar.
Yağmur ormanı hızla tahrip edildiğinden, bütün bu virüsler dünyayı ele geçirecek.
Bayım! Amazonu tahrip eden konkistadorlar ve bizdik.
Tahrip edilen evleri onaracağız.
Demokrasiyi tahrip ederek terörizmi mağlup edemeyiz.
Tahrip edilen evleri onaracağız.
Tahrip olmuş yüzde, yalnızca gözler sağlam kalmış.
Büyük yangında her şey tahrip olmuş. Nasıl başladığını biliyor musun?
Ürünün tahrip edilmiş olması durumunda.
Yapıyı Tahrip etmeyin sakın.
Genellikle, tahrip olmuş dokuların kütlesinde epitel hücrelerinin peelingi meydana gelir.
Bazı eldiven malzemeleri vinil ve Polietilen gibi Otoklav temperatures tahrip.
Ölen çocukların sayısı artıyor ve çocukluğun kendisi tahrip ediliyor.
ejderha topraklarımızı tahrip ediyor. Hadi canım.
Dünyada her yıl yaklaşık 13 milyon hektar orman tahrip ediliyor.
Martinezin karaciğeri tahrip olmuş.