TUTAR - Yunan'ya çeviri

ποσό
miktar
tutar
rakam
ücret
para
toplamı
parayı
meblağ
κρατά
tutuyorum
tutarım
tuttum
elimde
saklıyorum
saklarım
tutacağım
tutayım
tutun
διατηρεί
koruyorum
tutmak
saklı
κατέχει
sahip
elimde
πιάνει
yakalıyorum
anlıyorum
yakalarım
yakalayacağım
κρατάει
tutuyorum
tutarım
tuttum
elimde
saklıyorum
saklarım
tutacağım
tutayım
tutun
κρατούν
tutuyorum
tutarım
tuttum
elimde
saklıyorum
saklarım
tutacağım
tutayım
tutun
κρατάς
tutuyorum
tutarım
tuttum
elimde
saklıyorum
saklarım
tutacağım
tutayım
tutun
διατηρούν
koruyorum
tutmak
saklı
διατηρώντας
koruyorum
tutmak
saklı
κατέχουν
sahip
elimde
ποσού
miktar
tutar
rakam
ücret
para
toplamı
parayı
meblağ

Tutar Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
Onları şu şekilde tutar, kafalarını geriye iter
Το κρατάς έτσι. Κάνεις πίσω το κεφάλι του
Zihni açık tutar.
Διατηρούν ανοιχτό μυαλό.
İkinci olarak, sağlıklı topraklar karbonu yeraltında tutar.
Δεύτερον, τα υγιή εδάφη κρατούν τον άνθρακα κάτω από το έδαφος.
Bunun yanında kafeinli içecekler de önemli yer tutar.
Εκτός των άλλων, εξέχουσα θέση κατέχουν και τα οινοπνευματώδη ποτά.
bizi canlı tutar.
η αγάπη που μας κρατάει ζωντανούς.
Gıdaları daha uzun süre taze tutar.
Διατηρώντας φρέσκα τα τρόφιμα για περισσότερο διάστημα.
Babam çok iyidir. Hep bir şeyler tutar.
Ο μπαμπάς μου όλο και κάτι πιάνει.
Aynayı tutar mısın?
Μου κρατάς τον καθρέφτη;?
Asıl faturamdaki tutar düzeltildiğinde yeni bir fatura alacak mıyım?
Θα λάβω νέο τιμολόγιο σε περίπτωση διόρθωσης του ποσού του αρχικού τιμολογίου μου;?
Mutfağın ateşi onu sabit bir sıcaklıkta tutar.
Οι εστίες της κουζίνας το διατηρούν σε σταθερή θερμοκρασία.
Bazı oyuncular ceplerinde veya anahtarlıklarında küçük bir rakam tutar.
Μερικοί παίκτες κρατούν μια μικρή φιγούρα στην τσέπη τους ή στην μπρελόκ τους.
Muharebeleri tarihinde önemli bir yer tutar.
Οι κρήνες κατέχουν σημαντική θέση στην ιστορία.
Bu küçük hile yalnızca bir kez tutar.
Το κόλπο πιάνει μόνο μια φορά.
Şunu biraz tutar mısınız?
Μου κρατάς λίγο αυτό;?
Bedeni canlı tutar.
Διατηρούν ζωντανό το σώμα.
Diğer tıbbi durumlardan kaynaklanan ağrı sizi gece uyanık tutar.
Πόνος από άλλες ιατρικές καταστάσεις που σας κρατούν ξύπνιο το βράδυ.
Şunu tutar mısın lütfen?
Μου κρατάς αυτό, παρακαλώ;?
Ters kalıp ortopedik botlar: Ayağı düzgün pozisyonda tutar.
Οι πάπες πρέπει να αγοραστούν ορθοπεδικά, διατηρούν το πόδι στη σωστή θέση.
Nicole Kidman, çocuklarını Hollywooddan uzak tutar çünkü ruhları için korkar.
Bedroom Writaholic Κρατούν τα παιδιά στο πατρικό γιατί φοβούνται να μείνουν μόνοι.
Hücremde benimle kalıp elimi tutar mısın, Clarice?
Θα μείνεις μαζί μου στο κελί να μου κρατάς το χέρι, Κλαρίς;?
Sonuçlar: 894, Zaman: 0.0717

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Yunan